Risalelerde geçen ifadeler ile bilimin şimdiki ifadeleri arasındaki uyum ne kadardır -mesela, DNA dizilişi gibi konular- ben pek anlayamadım da, izah eder misiniz?
Değerli Kardeşimiz;
Risale-i Nur, kâinata ve içindeki fenni hakikatlere, sadece delil noktasından tebei olarak bakar, yani yüzeysel bir nazar ile bakar; bir fizik, bir kimya, bir biyoloji gibi derinlemesine ve etraflıca bahsetmez. Bu yüzden Risale-i Nurlara bir fen kitabı gibi değil, bu zamanda Kur'an’ın hakikatli bir tefsiri nazarı ile bakmak gerekir. Üstad, fenni hakikatlerden dem vururken, bir fen alimi gibi değil, sadece meselesine takviye için yüzeysel bir yaklaşımla yaklaşıyor.
Üstad'ın dönemindeki fenni beyanlar ile, şimdiki fenni tespitler arasında, epey bir yol katedilmiştir. Bu yüzden ikisi arasındaki mukayeseyi, ancak bilim adamları takdir edebilir.
Üstad'ın ifadeleri, fennin genel malumatları olmasından, derinlemesine bir fenni malumat istemezler. O malumatlar sadece ana temanın ispatında, bir araç bir vasıtadır. Tıpkı güneşten bahsederken, herkesçe bilinen hikmet faydalarının zikredilmesi gibi.
Şayet Risale-i Nur, güneşten fen ilimlerinin bahsettiği gibi bahsetmiş olsa idi, kimse bir şey anlamazdı, ya da sadece konunun uzmanlarına muhsus bir kitap olurdu. Bu da maksadına ve gayesine zıt bir hal olurdu.
Risale-i Nur'un maksadı iman ve marifettir, yoksa fenni malumatları ders vermek değil. Aynı tarz, Kur'an için de geçerlidir.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü
Yorumlar