"Sema suresinde bizim gibi lafz-ı Celali yalnız kırmızı yazmak değil, belki nur yaldızıyla Lafza-i Celal gibi yazılan yıldızlar ve o yıldızlardan fışkıran..." İzah eder misiniz?

Değerli Kardeşimiz;

"Evet, nasıl ki Kur’ân-ı Hakîmin sûrelerinde, âyetler birbirine bakar, işaret ederler. Öyle de Cenâb-ı Hakk'ın bir kur’ân-ı kebîri olan şu kâinatın ulvi, süflî sureleri dahi birbirine bakar, birbirinin nüktelerini izhar eder. Sema suresinde bizim gibi lafz-ı Celali yalnız kırmızı yazmak değil, belki nur yaldızıyla Lafza-i Celal gibi yazılan yıldızlar ve o yıldızlardan fışkıran nuranî noktalar, elbette bir işaret fişekleri hükmünde, birer sırrı ilan ettiğini, o muciznümâ semavî suresinin şanındandır. Kendimizce bir fâl-i hayır addetmeliyiz." (Barla Lâhikası, 229. Mektup)

Sema dairesinde en çok göze çarpan ve en parlak tevhit delilleri yıldızlar oluyor. Allah’ın Kur’an da en çok zikrettiği iki büyük delilden birisi sema (gökyüzü) diğeri arzdır. Semanın en belirgin ve göze hitap eden ayetleri de yıldızlardır.

Nasıl Kur’an ayetleri arasında belagat açısından bir irtibat, bir ahenk ve bir insicam var ise aynı şekilde sema suresinde birer kelime birer lafız mesabesinde olan yıldızların arasında da benzer bir irtibat ve tevhid ilişkisi bulunuyor.

Ayetlerin içinde geçen Allah lafızlarını kırmızı ile yazdığımızda nasıl bir tevafuk mucizesi göze görünüyor ise sema dairesinde de yıldızları kırmızı ile boyama mümkün olsaydı, o zaman fennin keşfi ile aynı mucize yıldızlar arasında da cari olduğu görülürdü. Yıldızların düzgün ve sistemli bir şekilde dizilmeleri ve belli bir ölçü ile hareket etmeleri hepsi bir tevhide işaret eden deliller ve mucizeler oluyorlar. Üstad'ımız bu manayı "sema güneşler, yıldızlar denilen nurefşan kelimâtıyla, hikmet ve intizamıyla onu takdis ediyor, vahdetine şehadet ediyor;" cümlesiyle ortaya koyuyor.

Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü