Üstad bazı yerlerde, "Kur'an´ın tam tefsiri yapılamaz." diyor; bazen de "Risale-i Nur Kur'an´ın hakiki tefsiridir." diyor, bunu nasıl anlamalıyız?
Değerli Kardeşimiz;
"Hakiki tefsir" tabirini iki şekilde anlayabiliriz. Birincisi:
Tefsirler iki kısımdır. Birisi, Kur’an’ın lafız ve cümlesini bir tertip üzere inceleyen, daha ziyade zahiri ifadeleri nazara veren klasik tefsirlerdir. Bunların emsali yüz binleri geçmiştir.
Diğeri ise, Kur’an’ın manevi ve işari yönlerini, ekseri olarak ilham ile beyan eden manevi tefsirlerdir. Bu tefsirler genelde her asırda bir müceddidin eli ile yazılır. İmam Rabbani, İmam Gazali, Şah-ı Geylani gibi zatlar buna örnek olarak verilebilir.
İşte maddecilik ve inkarcılığın zirveye ulaştığı bu helaket ve felaket asırında, Üstad Hazretleri Kur’an’ın en azam ve kapsamlı tefsirini insanlığa hediye etmiştir. "Hakiki tefsir" ifadesine bu kapsamda, yani manevi ve azami bir tefsir olarak bakabiliriz.
İkincisi, ahir zaman insanlığın her açıdan zirveye ulaşıp bütün tecrübelerin teraküm ettiği bir süreçtir. Küfür ve inkar da bu süreçte zirveye çıktığı için, elbette Kur’an en büyük ve en azami tefsirini bu asra takdim edip, inananların iman ve maneviyatını teyit ve takviye edecek.
İşte Risale-i Nurlar bu helaket ve felaket asrının tefsiri olmasından dolayı, diğer tefsirlerden imtiyazlı bir beyan ve ispat gücüne sahiptirler. Bu imtiyaza Üstad Hazretleri hakiki tabiri ile işaret ediyor. Yoksa Kur’an'ı tam tefsir etmiş iddiasında değildir.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü