Üstad seyyittir, öyleyse Arap'tır. Peki niye Kürt deniliyor ve kendisi de kendisine Saidi Kürdî derdi eskiden? Hem seyyid hem Kürt nasıl oluyor?
Değerli Kardeşimiz;
Bir iki asır öncesine gidildiğinde, şu an Türk olarak görülenler Kürd, Kürd olarak görülenlerde Türk olabilir. 600 yüzyıl boyunca aynı çatı altında yaşayan ve Osmanlı'dan önce de yine birliktelikleri bulunan, özellikle Türk ve Kürtler, gerek aynı topraklarda yaşamaları, gerekse de birbirlerinden kız alıp vermeleri vb. sebebler neticesinde âdeta tek millet haline gelmişlerdir.. Nesebi net olarak bilinenlerin dışında, diğer kimselerin nesep noktasında fazla teferruata girmemeleri gerekmektedir.
Bizim için esas olan İslamiyet noktasıdır. Milliyet ise âyet-i kerimenin ifadesiyle "tanışıp kaynaşma"mız noktasından, bizim isteğimizin dışında Rabbimizin bize bahşettiği bir husustur.
Osmanlı döneminde doğu illerine "Kürdistan" deniliyordu. Bu isim herhangi bir ırki mana taşımıyordu. Yalnızca coğrafi bir bölgeye verilen bir ismi çağrıştırıyordu. Pakistan, Afganistan gibi…
O bölgeden olan insanlara ise "Kürdî" denilmekteydi. Yine bu, şahsın o bölgeden olduğunu gösteren bir aidiyet ihsas ediyordu. Erzurumî, Konevî, Bursevî gibi… Bu manada Üstad Hazretleri de, Osmanlı döneminde bu nam ile çağrılıyordu. Fakat bu aidiyetin daha sonra farklı manalar ihsas etmesi sebebiyle, Üstad, Osmanlı sonrasında kendi köyüne nisbetle "Nursi" soyadını almış ve bunu kullanmıştır.
Üstad Hazretlerinin Risalelerde açıkça "Ben seyydim." dediği vaki olmadığından ve çok yerlerde "Kürdî" lakabı kullanılması itibariyle, Üstad'ın milliyet olarak Kürt olduğu anlaşılıyor.
Ama Üstad Hazretlerinin (mealen),
"Bu Anadolu tarih içerisinde çok muhaceretlere ve göçlere mazhar olduğundan, buradaki ırkları teşhis etmek çok zorlaşmış."(1)
ifadesinden yola çıkarak diyebiliriz ki, bu vatanda nesiller bilinmiyor.
Bu noktada kendi fikrimizle değil de Risale-i Nur ışığında Üstad'ın ırk ve milliyetini teşhis edemiyoruz. Ama Üstad Hazretlerinin "İslam Milliyetçisi" olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz.
(1) bk. Mektubat, Yirmi Altıncı Mektup, Üçüncü Mebhas.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü
Yorumlar
Değerli Ağabeyler, Üstad Nurlarda kendisi kürd oldugunu söyluyorsa neden hemen tevillere basvuruyoruz. İçimizdeki bazı önyargılarımızı bertaraf etmenin zamanı gelmedi mi? Bu unsuriyet belasını aşmamız lazım. çaresi Nurları hakikat namına okumak. Ha kürd ha türk ne fark eder önemli olan kuran hakikati değil mi? her bir müslaman Cennete girmek istemiyormu? Orada bir kürd veya bir türk oldugu zaman girmeyecezmi? Birde o bölgeye niçin Kürdistan denilirmiş, oralarda kürdler yaşadığı için. Sonrada Nurs soyadını alması o zamanki şartlara göre olmus. Üstad Ismi Hakime mazhar o davasini düsünmüs Irkini da dava icin feda etmis, cünkü bu dava irklar ötesi bir davadir. Üstad kürddür dedigimiz zaman ne kaybedecegiz.Birisi bu kürd oldugu icin ben bu kitplari okumayacagim dese ben hayir efendim yanlis anladin Üstad Araptir veya türktür demem mi lazim. Bu yüce din beni böyle safsatalara sevk etmez bunu kendini bilmeyen insanlar yapar. Allah icin görüselim, Allah icin calisalim. Üstad kendisini iyi taniyordu kim oldugunu biliyordu.Hz. Ali olsun Hz.Geylani olsun onlarda Üstadi kürd lakabiyla sesleniyorlardi. Kürdler eski bir kavimdir. Her kavme bir Peygamber gönderilmis.Ne malumdurki Hz. Ibrahim kürd olabilir ve sonradan Arab bölge tarafina giderek orda hizmet etmis ve zamanla nesil Arablasmis.Böyle seyler muhalmi.Bunlarda anlatiliyor.O zaman kürdlerde seyyid cikabilir.Abeler yanlis anlasma olmassin. Samimiyetle toplumdaki problemleri söylemek ve tedavi etmek lazim Sakirdler bunu yapmassa kim yapacak Nurlar tedavidir. Hakkinizi helal edin. Allah sizden razi olsun. Hata yapmissam bana söylersiniz memnun olurum. yorumunuzu bekliyorum.sizlerle bunu konusamassam kimseyle konusamam.
Hakan kardeş çok güzel ifade etmişsin görüşlerine tamemen katılıyorum. Tamda sonda ki sorularına cevap ve yorum gelmemiş .
Ama Üstad hazretlerinin " bu anadolu tarih içerisinde çok muhaceretlere ve göçlere mazhar olduğundan, buradaki ırkları teşhis etmek çok zorlaşmış" ifadesinden yola çıkarak diyebiliriz ki, bu vatanda nesiller bilinmiyor.
Bu noktada kendi fikrimizle değilde risale-i nur ışığında Üstadın ırk ve milliyetini teşhis edemiyoruz. Ama Üstad hazretlerinin "İslam Milliyetçisi" olduğunu rahatlıkla söyleyebilriz.
Allah razı olsun. Aklî, mantikî ve kalbi tatmin eden bir cevap olmuş.
''Kim söylemiş? Kime söylemiş? Ne içinde söylemiş? Niçin söylemiş? Söylediği sözü gibi dikkat etmek, belâgat nokta-i nazarından lâzımdır, belki elzemdir.'' düsturu nazara alınmadan düz mantık yorumlanmaması gereken bir mesele bu. Bazı hikmetlere binaen Üstadın seyyidliğinin Risale-i Nurda açıkça geçmemesi olmadığı anlamına gelmez. Bunun inkarı da şahitleri yalancılıkla itham etmek anlamına da gelir.
"Evet, dinin, şeriatın ve Kur’ân’ın yüzden ziyade tılsımlarını, muammâlarını hal ve keşfeden; ve en muannid dinsizleri susturup ilzam eden; ve Mirac ve haşr-i cismânî gibi sırf akıldan çok uzak zannedilen Kur’ân hakikatlerini en mütemerrid ve en muannid feylesoflara ve zındıklara karşı güneş gibi ispat eden ve onların bir kısmını imana getiren Risale-i Nur eczaları, elbette küre-i arz ve küre-i havâiyeyi kendi ile alâkadar eder ve bu asrı ve istikbali kendiyle meşgul edecek bir hakikat-i Kur’âniyedir ve ehl-i iman elinde bir elmas kılınçtır."
Böyle bir esere mazhar olan Üstadın hem maddi hem manevi ehli beytten olması ve buna şahit ve delillerin olması bana kesin kanaat vermiştir. Arife işaret yeter.