33. Söz - Beşinci Bölüm

On Birinci Pencere’deki âyetin yeri ve mânâsı ile birlikte, tafsilli bir şekilde izah eder misiniz?

Otuz Üçüncü Söz, On İkinci Pencere'deki ayetlerin mânâlarını izah eder misiniz?

"Umum eşyada, hususan zîhayat masnularda, hikmetli bir kalıptan çıkmış gibi, her şeye bir miktar-ı muntazam ve bir suret, hikmetle verildiği; ve o suret ve o miktarda, maslahatlar ve faideler için eğri büğrü hudutlar bulunması..." izah eder misiniz?

On İkinci Penceredeki kader ve kadere imanla paragrafta zikredilen hayatî hususiyetlerin münasebetini nasıl anlayabiliriz?

On Üçüncü Pencere'yi başındaki âyet ve "Bütün mevcudatın lisan-ı hâl ve kal ile ettiği tesbihat" ifadesi ile izah eder misiniz?

On Dördüncü Penceredeki âyetlerin meallerini verir misiniz?

“Her şey her şeyinde ve her şe’ninde tek bir Hâlık-ı Zülcelâle muhtaçtır.” Bu cümleyi şeyler ve şe’nleri nokta-i nazarından nasıl anlamalıyız?

“Kudret-i İlâhîye tanınmazsa; her şeye ve her bir zerreye, hadsiz bir kuvvet, kudret, nihayetsiz bir hikmet, maharet, belki ekser eşyayı görecek, bilecek ve idare edecek bir iktidar, her şeyde bulunduğunu kabul etmek” neden icap etsin? İzah eder misiniz?

Her şeyin en güzel sûrette yaratıldığı ifade edilmektedir. Daha güzel ve daha mükemmel olamaz mı idi? Tafsilatlı bir şekilde izah eder misiniz?

“Evet, zeminin yüzünde kemâl-i hikmetle terbiye edilen ve kemâl-i inayetle tezyin edilen…” külliyetten cüziyete doğru bir maksat üzere planlanan bu paragrafı izah eder misiniz?

Açıklayan: Prof. Dr. Alaaddin Başar
Program Adı: Sorularla Sözler

İndirme Linkleri
Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yükleniyor...