Allah'ın varlığını ve sıfatlarını ispatlarken neden Allah'ı insana benzetiyoruz?
- Mesela Allah'ı ispatlarken, ben nasıl bir evi ilim, irade, kudret gibi sıfatlarla yapıyorsam o zaman bütün kainatında ilim, irade, kudret sahibi biri tarafından yaratılmış olması gerekir deriz.
- Dünyada nasıl olduğunu bilmediğimiz binlerce olay var. Sadece kendi fiillerimizin nasıl olduğunu kısmen biliyoruz, bir fiili yapmak için ilim, irade, kudret gibi sıfatlarımızın olması gerekiyor ve biz de o zaman diğer bütün olayları da ilim, irade kudret sahibi bizim gibi bir kişi yapıyor deyip tümevarım yapıyoruz.
- Bunu dememizin tek sebebi bizim ilim, irade, kudret sıfatları olmadan fiil yapamamamız, ama bu bizim yapmadığımız diğer bütün fiillerin bizdeki gibi işlediği anlamına gelir mi?
Değerli Kardeşimiz;
Her hadiseyi her fiili tek tek inceleyip hepsi hakkında aynı kanaate ulaşmak nerede ise imkânsız bir durumdur. Bu yüzden kıyas devreye girer. İnsan zihninin işleyişinin en temel formlarından biri olan kıyas, benzetme esasına dayalı algılama ve bilinenden hareketle bilinmeyeni kavrama işinin formel hale getirilerek, insanı bu anlamdaki akıl yürütmelerinde hatadan korumak içindir.
Mesela, bir yemek yapmak ile bir sineği yaratmak her yönü ile birbirine benzemiyor olsa da ortak noktalardan hareketle kıyaslama yaparak ortak ve genel hükümler çıkarılabilir. Yemek yapmak bir fiildir, sineği yaratmak da bir fiildir. Fiil ise failsiz olmaz. Bu hüküm kıyasın en sağlam yönü ile sabit olmaktadır. Failin ilim, irade ve kudret sahibi olması da ortak bir noktadır.
Felçli ve mecnun bir adam yemek yapamaz. Aynı şekilde sonsuz ilim, irade ve kudret sahibi olmayan birisi de sineği yaratamaz. İlim, irade ve kudret sıfatları, yemek yapmak ile sinek yaratmak fiilleri arasında ortak ve benzer noktalar olduğu için kıyas yolu ile her ikisi de failsiz olamaz denilmektedir.
Yemeği yapan aşçının insan olması ve yaratmaktan aciz olması kıyasa zarar vermiyor. Çünkü kıyasta esas alınan nokta fail fiil ilişkisi ve failin şuurlu ve kudretli olmasıdır. Bu benzerlik kıyasın doğruluğu ve sağlamlığı için yeterlidir. Kıyasın sağlam ve doğru olması için iki örneğin yüzde yüz benzeşmesi gerekmiyor.
Ortada hikmetli, sanatlı ve estetik bir eser varsa, bu eserin mutlaka bir faili vardır. Bu fail de ilim, irade ve kudret sahibi olmak durumundadır. Bu beşeri fiiller için de geçerli olduğu gibi, İlahi icraatlar için de geçerlidir.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü