"Biçare tercümanını zannettiklerinden, bazan o ismi ona da veriyorlar. Gerçi bu, bir iltibas ve bir sehivdir." İltibas hususunu izah eder misiniz?
Değerli Kardeşimiz;
"O şahs-ı manevinin de bir mümessili, Nur şakirtlerinin tesanüdünden gelen bir şahs-ı manevisi ve o şahs-ı manevide bir nevi mümessili olan biçare tercümanını zannettiklerinden, bazen o ismi ona da veriyorlar. Gerçi bu, bir iltibas ve bir sehivdir fakat onlar onda mesul değiller..."(1)
Buradaki iltibas ve hata şahs-ı manevî değil, belki şahs-ı manevînin temsilcisi durumunda olan Üstad'ın şahsını, şahs-ı manevî yerinde kabul etmeleridir. Yani beklenen zat bir şahıs değildir; bir şahs-ı manevîdir. Ancak her şahs-ı manevînin bir temsilcisi vardır. Üstadımız; "Siz temsilci olan zata bakarak hata yapıyorsunuz. Siz şahs-ı maneviyyeye bakın ve onu görün" diyor.
(1) bk. Emirdağ Lahikası-I, 205. Mektup.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü