"Böyle bir cemaat-i azîme içindeki mukaddes kuvveti tehyiç edecek ve uyandıracak hâdisât-ı azîme vücuda geliyor." Buradaki "hâdisât-ı azîme" ne olabilir?
Değerli Kardeşimiz;
Evet, bugün tarih-i âlemde hiçbir nesil, şecere ile ve senetlerle ve an'ane ile birbirine muttasıl ve en yüksek şeref ve âli hasep ve asil neseple mümtaz hiçbir nesil yoktur ki, Âl-i Beytten gelen seyyidler nesli kadar kuvvetli ve ehemmiyetli bulunsun."
"Eski zamandan beri bütün ehl-i hakikatin fırkaları başında onlar ve ehl-i kemâlin namdar reisleri yine onlardır. Şimdi de, kemiyeten milyonları geçen bir nesl-i mübarektir."
"Mütenebbih ve kalbleri imanlı ve muhabbet-i Nebevî ile dolu ve cihandeğer şeref-i intisabıyla serfirazdırlar. Böyle bir cemaat-i azîme içindeki mukaddes kuvveti tehyiç edecek ve uyandıracak hâdisât-ı azîme vücuda geliyor."
"Elbette o kuvvet-i azîmedeki bir hamiyet-i âliye feveran edecek ve Hazret-i Mehdî başına geçip tarik-i hak ve hakikate sevk edecek. Böyle olmak ve böyle olmasını, bu kıştan sonra baharın gelmesi gibi, âdetullahtan ve rahmet-i İlâhiyeden bekleriz ve beklemekte haklıyız."(1)
“Böyle bir cemaat-i azîme içindeki mukaddes kuvveti tehyiç edecek ve uyandıracak hâdisât-ı azîme vücuda geliyor.” Bu cümleden bizim anladığımız mâna, dine zıt cereyanların kuvvet kazanarak ehl-i imana zarar vermeye başlamasıdır ki, komünizm ve onun gibi maddeci ve inkârcı cereyanlar, bu asırda milyonlarca insanın ebedî hayatı kaybetmesine sebeb olmuştur.
Bu büyük hâdise karşısında Ehl-i beyt'in ya da Ehl-i beyt'ten olacak olan Mehdi (ra)’nin kayıtsız kalması düşünülemez. Üstad Hazretlerinin Risale-i Nurlarla meydana çıkıp hem komünizme hem de dinsizlik cereyanlarına hem de bütün menfi ideolojilere karşı meydan okuması, te’lif ettiği Risale-i Nurlar ile milyonlarca insanın imanının kurtulmasına vesile olması, bu paragrafı fazlası ile şerh eder kanaatindeyiz.
Tarihte menfi hâdiseler müsbet hareketlerin çıkış noktası olagelmiştir. Mesela, batıl Mu’tezile mezhebinin çıkışı Ehl-i sünnet'in tedvinine mühim bir rol oynamıştır.
(1) bk. Mektubat, Yirmi Dokuzuncu Mektup, Yedinci Kısım.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü
Yorumlar
Elbette o kuvvet-i azîmedeki bir hamiyet-i âliye feveran edecek ve Hazret-i Mehdî başına geçip tarik-i hak ve hakikate sevk edecek. Böyle olmak ve böyle olmasını, bu kıştan sonra baharın gelmesi gibi, âdetullahtan ve rahmet-i İlâhiyeden bekleriz ve beklemekte haklıyız." Bu cümleden Mehdi nin daha gelmediğini mi anlarız. Gelmek üzere oldoğunu mu anlarız. Kıştan sonra baharın gelmesi ne demek...
Burada kıştan sonra baharın gelmesi gibi, manevi kıştan sonra manevi bir baharın gelmesini, yani İslamın inkişafını Hz. Mehdi ile teyit etmesini rahmet-i İlahiyeden bekleriz ve beklemekte haklıyız deniliyor. Dolayısıyla meselenin tahlili sadedinde söylenen bu sözlerin Hz. Mehdinin geldiği veya geleceği ile ilgili olmadığı söylenebilir. Yani Hz. Mehdi geldi mi gelmedi mi burada anlatılmıyor. Bu bir süreçtir. İman, hayat ve şeriat dönemlerinin her birinde Hz. Mehdinin farklı hizmet yansımaları müşahede edilecektir.
"RİSALE-İ NUR'DA MEHDİLİK" makalemizi inceleyebilirsiniz, tıklayınız.