"Burhan-ı inni" ile "Mana-yı harfi" arasındaki fark ve ilişki nedir?

Cevap

Değerli Kardeşimiz;

Burhan-ı innî eserden müessire, neticelerden sebeplerine gidilerek yapılan bir istidlâldir.

Mesela, Selimiye’yi bütün yönleriyle inceliyor, ondaki sanata hayran kalıyor ve sonunda, “Böylesine muhteşem bir eserin mimarı, elbette büyük bir dâhi, eşsiz bir sanatkârdır.” hükmüne varıyorsunuz. Yani eserden müessire giderek bir istidlal yapmış oluyoruz ki, Risale-i Nurlarda ağırlıklı olarak bu delil tarzı kullanılıyor.

Bu zamanda materyalist felsefe, insanların kalp ve gönül dünyasını ziyadesiyle yıpratıp yaraladığı için, onların bu yarasına uygun olarak "eserden müessire" metodu kullanılmıştır. Yani metodu ve hangi delilin ağırlıklı olması gerektiğini belirleyen ve şekillendiren husus, muhatabın manevi hastalığı ve manevi gereksinimleridir. Maddeye tapma derecesine gelmiş bir toplumda, tümden gelim metodunu ağırlıklı kullanmak tesirsiz kalır. Ama maddeden hareketle maddenin yaratanına intikal etmek bu toplum için en salim ve güzel yoldur.

Mana-i harfi: Mahlukata ve bütün kainata Allah hesabına ve Allah’ın sanatı ve eseri nazarı ile bakmaktır. Yani kendi başına bir mana ifade etmez; ancak başkasına işaret ederse anlam kazanır manasınadır. Bir elmada kendi nefsine bakan bir yön varsa, Mucidi ve Sanatkarı olan Allah’a bakan yüzlerce yönü vardır. İşte burada sanatkara ve mucide bakan yüzlerce yöne "mana-yı harfi" denilmiştir.

Mana-yı harfi ile iman aynı anda bulunuyor. Yani mana-yı harfi, harici delillerden sonra teşekkül eden bir iman formülüdür. Bu cihetle bakarsak; mana-yı harfi burhan-ı inni delilinin bir neticesi ve bir sonucudur. İnni delil, insanı imana ve mana-yı harfiyeye zorlayan ve teşvik eden bir tetikleyicidir diyebiliriz.

Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?

BENZER SORULAR

Yükleniyor...