Büyük Günahlar ile ilgili Risale-i Nur'da bilgi var mıdır, nerede geçiyor?

Cevap

Değerli Kardeşimiz;

KEBAİR:

"Hem mektubunuzda yedi kebâiri soruyorsunuz. Kebâir çoktur; fakat ekberü'l-kebâir ve mûbikat-ı seb'a tâbir edilen günahlar yedidir: Katl, zina, şarap, ukuk-u vâlideyn (yani kat-ı sıla-i rahim), kumar, yalancı şehadetlik, dine zarar verecek bid'alara taraftar olmaktır."(1)

Büyük günahlar. Büyük şeyler.

Allah’ın emirlerine aykırı davranışların bir kısmı büyük günah, bir kısmı da küçük günah olarak adlandırılır. Bu tabirin geçtiği bir ayette şöyle denilmektedir:

“Eğer size yasaklanan büyük günahlardan kaçınırsanız, sizin küçük günahlarınızı örteriz ve sizi ağırlanacağınız bir yere sokarız.” (Nisâ, 4/31)

Büyük günahlar (yedi kebair) bir hadis-i şerifte şöyle sıralanmıştır:

"Yedi helâk edici şeyden kaçının." Bunlar nedir yâ Rasûlallah diye sorulunca:

"Allah'a şirk koşmak; sihir yapmak, Allah'ın haram kıldığı halde bir kimseyi haksız yere öldürmek, yetim malı yemek, faiz yemek, düşmana hücum anında harpten kaçmak, namuslu, kendi halinde mümin kadınlara zina iftirası atmaktır." buyurdular.(2)

Kebâir kelimesiyle ifade edilmediği halde, yukarıdaki hadiste bildirilen fiillerin dışında birçok suçlar daha vardır ki, onlar İslâm âlimlerince, ayet ve hadisler doğrultusunda, büyük günah kabul edilmiştir.

Bu konuda şu esas da mühimdir:

“İstiğfarla büyük günah, ısrarla da küçük günah kalmaz.”

Yani, ciddi istiğfar edildiğinde büyük günahlar bile affedilir. Ama günahta ısrar edilirse, küçük günahlar küçük olarak kalmaz, büyürler...

Dipnotlar:

(1) bk. Barla Lahikası, 259. Mektup.
(2) bk. Buhârî, Vasâya 23; Müslim, İman 141-146; Ebû Davûd, Vasâya 10.

Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü

Kategorileri:
Okunma sayısı : 28.404
Sayfayı Word veya Pdf indir
Bu içeriği faydalı buldunuz mu?

Yorumlar

ozsenur
İbn-i Abbas'ın ifadesi yani Allah'ın yasak ettiği her sey buyuk gunahtır ayetteki hukme acık sekilde aykırı degil mi? Ayette hem buyuk hem kucuk gunahtan bahsederken İbn-i Abbas'tan yaptıgınız alıntı aleni olarak yanlış degil mi? İbn-i Abbas'ın ifadesi'ne gore kucuk gunah kalmamaktadır.
Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.
Editor (Mehmet Selim)

Verilen bu cevapta yanlış olan ne varki. Burada, sahabeler içerisinde içtihadıyla meşhur ve yedi meşhur Abdullah'tan birisi olan İbn-i Abbas ( r.a)'ın, Büyük Günahlar hakkındaki bu ifadesine yanlış demek, büyük bir yanlıştır. Çünkü, bazı konular var ki, insanların ruh haletiyle de doğrudan ilşkilidir. Mesela bir kaide vardır: "Hasenatı ebrar, seyyiat-ı Mukarrebindir" yani normal müminlerin işlediği ve güzel gördüğü bir fiili, yüksek ruhlu birisi yapsa, onun için bir eksiklik olarak sayılır.
İbn-i Abbas'ın bu ifadesine o kadar müçtehit ve alimlerimiz ilişmeyip, doğruluk taraflarını benimsemişlerse, bizim de elbette bu gibi büyüklerin bu tarz ifadelerine hüsn-ü rıza ile bakmamız gerekir.
Verilen cevabın en aşağısında "Hz. Ömer ve İbn Abbas, “İstiğfarla büyük günah, ısrarla da küçük günah kalmaz” demişlerdir. Yani istiğfarla büyük günahlar affedilir. Fakat küçük günahlar ısrarla işlenmeye devam edilirse, onlar da büyük günah olur. " ifadesi de, ilk cümlesinin izahı konumundadır.
Kur’an-ı Kerim'de Cenab-ı Hakk'ın, asilerden intikam alacağı bildiriliyor. Onun için hiçbir günahı küçük görmemeli. Çünkü Allah ü teâlâ, intikam alıcıdır. İstediğini yapmakta hiç kimseden çekinmez. Gazabını günahlar içinde gizlemiştir. Küçük sanılan bir günah, gazabına sebep olabilir. Yüz bin yıl ibadet eden bir kulunu, bir günah için, sonsuz olarak reddedebilir. Bunu Kur’an-ı kerim bildiriyor ve iki yüz bin yıl itaat eden şeytanın, kibirlenip, secde etmediği için, ebedî mel’un olduğunu haber veriyor. Hz. Âdem'in oğlunu, bir adam öldürdüğü için, ebedî tard eylediği ifade ediliyor.
Hz. Musa zamanında, Belam bin Baura isimli bir zat, İsm-i A’zamı biliyordu. Her duâsı kabul olurdu. Bu Belam, Allahü teâlânın bir haramına, meylettiği için, imansız gitti.
Karun, Hz. Musa'nın akrabası idi. Hz. Musa buna duâ etti, Simya ilmi öğretti. O kadar zengin olmuştu ki, yalnız hazinelerinin anahtarlarını kırk katır taşırdı. Zekât vermediği için, bütün malı ile birlikte, yer altına sokuldu.
Salebe, sahabe arasında çok ibadet ederdi. Bir kere itaat etmediği için, sahabîlik şerefine kavuşamadı, kaybetti.
Allahü teâlâ bunlar gibi daha nice kimselerden, bir günah sebebi ile, böyle intikam almıştır. O halde, her mümin günah işlemekten çok korkmalıdır. Ufak bir günah işleyince, hemen tövbe-istigfar etmelidir.
Arif olan ehl-i halin bazı ifadeleri:
Küçük günahta ısrar etmek, büyük günah olur. Büyük günahı bir kere yapmaktan daha büyük olur. Tevbe edince, büyük günah da affolur. Küçük günahı küçük görmek, büyük günahtır. Küçük günah işlediğini söyleyerek övünmek, büyük günah olur. Küçük günah işleyeni, âlim ve salih sanmak da, büyük günah olur.

Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.
Şahmelik
İzahlarınız güzel maşaallah
Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.
GeNcHaTiP

"Her günah içerisinde küfre giden bir yol vardır." ifadesi de bunu ozetliyor. Allah sizleri muavvaffak eylesin, Allah yardımcımız olsun.

Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.
kalem88
Allah sizlerden razı olsun...
Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.
panzehir
İBNİ ABBAS(R.A)'un büyük günahlar diye nitelendirdiği bütün günahlar -zannımca- bir şuur meselesidir. herkes kolay kolay o şuuru yakalayamaz. o dev insanlar öyle bir ruh halini yakalamışlar ki bırakın mekruh olan şeyi bir mübah bile yeri geldiğinde onları ızdıraba sürüklemiş, bir yağ gibi erimelerine sebebiyet vermiştir. Allah'ın salih kullarından biri olan büyük bir zat, çocuklarına şu nasihatta bulunmuştur; ben ölürsem beni tastamam yakın. niye peki? Allah ile o kadar içli dışlı olmuş ki minicik bir hata bile onu rabbinin karşısına çıkartmayı engelleiyor. Ve bu insan vefat ettikten sonra Rabbimizin karşına çıkıyor, Rabbimiz soruyor (Rabbimiz biliyor kendisini niye yaktığını ama bunu bize göstermek amacıyla, bizlere tabiri caizseresmetmek amacıyla soruyor) niye kendini yaktırdın. o büyü insanda senden korktum Rabbim diyor ve bunun üzerine Rabbimiz onu da cennetine yolluyor. yine büyük bir insan -emevi halifelerden olması gerek-öleceği vakit oğluna nasihatta bulunuyor, diyorki: al şu tırnaklarla saçları ben öldüğümde kefenimin kenarlarına koyarsın (o tırnaklarla saçlar Resullah'a ait) belki bunlar benim kurtulmam vesile olur bana şefaatçi olur, der. neticede bu gibi şeyler bizim dinimizde yok, şeriatta bunu yapın demiyor, doğru yada yanlış olduğunu yorumlamak bizede düşmez ama yukarda bahsettiğim gibi bu konular o dev insanların şuurlarıyla alakalı.o insanlar Allah diyerek kalkmış, Allah diyerek yürümüş, Allah diyerek konuşmuş, Allah diyerek yatmış. herşeylerini Allah diyerek yapmış insanlar ve tabiki sinek kadar bir günah onlar açısından bir ejderha gibi olacak. Allah hepimiz o insanların seviyesini çıkarsın.
Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.
Yükleniyor...