"Eğer, nur olursa kalb ve gözlerini kör eder. Eğer nar dedikleri nur-u saadet dünyanın hangi tarafına çıkmış ise, milyonlarla insanın tulum gibi kan suyu üzerine boşaltılmış ise söndürülmemiş. Hatta bu iki senedir mülkümüzde iki-üç defa..." İzah?

Cevap

Değerli Kardeşimiz;

"S - Nasıl anlayacağız? Biz câhiliz, sizin gibi ehl-i ilmi taklit ederiz."

"C - Çendan cahilsiniz, fakat âkılsınız. Hanginizle zebib, yani üzümü paylaşsam, zekâvetiyle bana hile edebilir. Demek cehliniz özür değil_ İşte, müştebih ağaçları gösteren semereleridir. Öyleyse, benim ve onların fikirlerimizin neticelerine bakınız. İşte birisinde istirahat ve itaattir. Ötekisinde ihtilâf ve zarar saklanmıştır."

"Size bir misal daha söyleyeceğim:"

"Şu sahrâda bir nar görünür. Ben derim nurdur; nar olsa da eski nardan kalma zayıf, yukarı tabakasıdır. Geliniz, etrafına halka tutup temâşâ edelim. İstifaza edip, tâ tabaka-i nâriye yırtılsın, istifade eyleyelim. Eğer dediğim gibi nur ise, zaten istifade edeceğiz. Eğer onların dedikleri gibi nar olsa, karıştırmadık ki bizi yaksın."

"Onlar diyorlar ki: 'Ateş sûzandır.' Eğer, nur olursa kalb ve gözlerini kör eder. Eğer nar dedikleri nur-u saadet dünyanın hangi tarafına çıkmışsa, milyonlarla insanın tulum gibi kan suyu üzerine boşaltılmış ise söndürülmemiş. Hattâ bu iki senedir mülkümüzde iki-üç defa söndürülmesine teşebbüs edildi. Fakat söndürmek isteyenler kendileri söndüler."(1)

Burada Üstadımız, genel olarak herkese hüsn-ü zanla itaat etmek yerine, delil ve tahkik yolunu esas almak gerektiğini ifade ediyor. Çünkü hüsn-ü zanla itaat etmek yolu riskli ve tehlikeli bir yoldur, zira bozuk ve yanlış insanlara isabet etme riski taşıyor. Konunun evvelindeki şu ifadesi bu maksadı daha açıkça ibraz ediyor: “Zira bir müfside, bir dessasa hüsn-ü zan edebilirsiniz. Delil ve âkıbete bakınız.”

Ama delil ve sonuca bakarak hareket edersek, kolay kolay yanılmayız, şaşırmayız. İnsanları ekseri dalalete ve yanlışa sevk eden şey, imamlarına, önderlerine, reislerine, liderlerine, hüsnüzan ile koşulsuz bağlanmaları ve onları körü körüne taklit etmeleridir.

Oysa delil ve tahkik yolu her daim şaşmaz ve yanıltmaz bir rehberdir. Üstadımız bu ince noktaları bir temsil ile ifade ediyor. Sahra, nar ve nur örneği buna getirilmiş bir temsildir.

Üstadımız burada, daha önce cumhuriyet ve hürriyet gibi kavramlara aşina olmayan Kürt aşiretlerini, bu kavramlara alıştırmaya gayret ediyor ve bu sistemleri denemekten bir zarar gelmeyeceğini ifade etmeye çalışıyor.

Cehaletin, inadın, intikamın, garazın, taklidin, istibdadın dem ve damarlara işlediği bir toplumda, meşvereti temsil eden cumhuriyet ve demokrasiyi inşa etmeye çalışmak, ters akan suya kürek çekmek gibi müşkül bir durumdur.

Hainlerin kahraman, kahramanların hain, teröristlerin mücahit, mücahitlerin terörist ilan edildiği, cihadın eşkıyalık eşkıyalığın cihat sanıldığı bir ortamda, şahıslara değil delillere sarılmak icap eder.

(1) bk. Münazarat, Sualler ve Cevaplar.

Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü

Kategorileri:
Okunma sayısı : 2.439
Sayfayı Word veya Pdf indir
Bu içeriği faydalı buldunuz mu?

Yorumlar

karolin

"Eğer nar dedikleri nur-u saadet dünyanın hangi tarafına çıkmışsa, milyonlarla insanın tulum gibi kan suyu üzerine boşaltılmış ise söndürülmemiş. Hattâ bu iki senedir mülkümüzde iki-üç defa söndürülmesine teşebbüs edildi. Fakat söndürmek isteyenler kendileri söndüler."

Açıklar mısınız?

Tulum gibi kan suyu boşaltmak nedir? 

Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.
Sorularla Risale
Nur İslamdır ama düşmanlar buna nar diye iftira atıyorlar bu nuru söndürmek için milyonlarca insan  tulum gibi kan suyu üzerine boşaltmasına rağmen söndüremiyorlar. 
Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.

BENZER SORULAR

Yükleniyor...