"Elemler, musibetler bir kısım esmâsının ahkâmını gösterdikleri için, onlarda hikmetten lem’alar ve rahmetten şuâlar ve o şuâât içinde çok güzellikler bulunuyor." İzah eder misiniz?
Değerli Kardeşimiz;
"Sâni-i Zülcelâl sana, ey hasta, göz, kulak, akıl, kalb gibi nuranî duygularla murassâ olarak giydirdiği cisim gömleğini, esmâ-i hüsnâsının nakışlarını göstermek için, çok hâlât içinde seni çevirir ve çok vaziyetlerde seni değiştirir. Sen açlıkla onun Rezzâk ismini tanıdığın gibi, Şâfî ismini de hastalığınla bil. Elemler, musibetler bir kısım esmâsının ahkâmını gösterdikleri için, onlarda hikmetten lem’alar ve rahmetten şuâlar ve o şuâât içinde çok güzellikler bulunuyor. Eğer perde açılsa, tevahhuş ve nefret ettiğin hastalık perdesi arkasında sevimli, güzel mânâları bulursun."(1)
Hastalık sadece Şafi ismini bize ders vermiyor; acizliğimizi ve fakirliğimizi, kusur ve noksanlarımızı hatırlatarak, Allah’ın sonsuz kudret ve zenginliğini ve mukaddes ve münezzeh olduğunu da bize hissettiriyor. Böylece bu hissedişlerin hepsi rahmet şuaları ve imana dair güzellikler oluyor.
İnsan sıhhatli zamanlarında gaflet yüzünden acizliğini tam hissetmiyor ve fakirliğini pek görmüyor veya göremiyor. Ama hastalık gaflet perdesini yırtarak insana ne kadar aciz ve fakir olduğunu gösterip hissettiriyor.
Tabiri yerinde ise hastalık uzakları ve incelikleri gösteren çok yönlü bir gözlük gibidir. Hastalığın kendisine hediye ettiği gözlük ile insan görmediği şeyleri görür, kıymetini bilemediği şeylerin kıymetlerini takdir eder.
(1) bk. Lem'alar, Yirmi Beşinci Lem'a, Dördüncü Devâ.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü