"Hastalık vazifesini bitirdikten sonra, Hâlık-ı Rahîm inşallah sana şifa verir." Üstad neden dua ederken inşallah demiş?
Değerli Kardeşimiz;
" 'Allah izin verirse.' demeden hiçbir şey için, 'Şu işi yarın yapacağım.' deme! Unuttuğun takdirde Rabbini an ve 'Umarım Rabbim bana, doğruya bundan daha yakın yolu gösterir.' de." (Kehf, 18/23-24)
Bir şeyin meydana gelmesi için sadece insanın iradesi yeterli değildir, Allah’ın da onun olmasını dilemesi gerekir. Bu irşad ve uyarılar sebebiyle gelecekte bir işi yapmaya niyet ederken, işi Allah’ın iradesine bağlamak yani "Allah izin verirse" demek güzel görülmüştür.
Üstadımız da "Hastalık vazifesini bitirdikten sonra kesin şifa bulursun" demek yerine "İnşallah şifa bulursun" diyerek, ayetin manasına uygun hareket etmiştir. Şifayı verecek olan Allah’tır. Biz hekime gider, verdiği ilaçları kullanır ve şifa için Cenab-ı Hakk’a dua ederiz. "Şunu yaparsan, şu ilacı alırsan kesin şifa bulursun" demek şifayı sebeplerden bilmek manasına geleceği için, "İnşallah şifa bulursun" demek daha yerinde ve imana daha münasip olacaktır.
“İlâçlara hâsiyetleri veren ve tesiri halk eden, ancak o Şâfî-i Hakikîdir.” (30. Lem’a)
Evet, şifayı veren ve her şeyin neticesini bilen ancak Allah’tır. Bizim, inşallah yerine kesinlik ifade eden sözler söylememiz doğru değildir. Üstadımız da bundan dolayı inşallah demiştir.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü
Yorumlar
Benim sorum şu ki, üstad neden inşallah lafzı kullanmış? "Hâlık-ı Rahîm Allah izin verirse sana şifa verir" anlamı çıkmıyor mu? Diğer sitede "dua ederken inşallah ifadesini kullanmak yerine "Allah'ım kabul buyur!" anlamına gelen "Amin!" sözünü kullanmak uygun olur." böyle denilmiş. Bediüzzaman arapçayı da mükemmel biliyordu halbuki.
"Sizden biriniz dua ederken: 'Allah'ım! Dilersen beni bağışla; dilersen bana merhamet et.' demesin. Dilediğini kesin bir dille istesin. Çünkü Allah'ı zorlayan hiçbir kuvvet yoktur." (Buhârî, Daavât 21, Tevhîd 31; Müslim, Zikr 9)
Burada dua eden kişinin kararlılığı emrediliyor oysa duaya cevap veren Allah için kesinlik söz konusu değil İlahi hikmet neyi uygun görürse o hasıl olur. Üstadımız sonuç belirsiz olduğu için inşallah ifadesini kullanıyor yoksa hasta kendi dua ederken inşallah ifadesini kullansın demiyor. Yani Üstadımızın hasta ile Allah dışında üçüncü bir taraf olarak inşallah demesi hadisin manasına zıt olmuyor.