"Ervah-ı bakiyeleri dahi birer esma-i İlahiyeye istinat ederek devam eder, belki kendine layık bir saadete gider." İzah eder misiniz?
Değerli Kardeşimiz;
"Eğer zîruh ise, zevil'ukulden değilse, onların zeval ve firakı bir adem ve fena değil; belki vücud-u cismaniden ve vazife-i hayatın dağdağasından kurtulup, kazandıkları vazifenin semerelerini baki olan ervahlarına devrederek, onların, o ervah-ı bakiyeleri dahi birer esma-i İlahiyeye istinad ederek devam eder, belki kendine layık bir saadete gider." (Mektubat, Yirmi Dördüncü Mektup, Birinci Makam.)
Allah’ın her bir ismi ayrı ayrı bir mana ve hüküm ifade eder; beka âleminin varlığını iktiza edip isterler.
Mesela; Allah insanın fıtratına ebedî yaşama arzusunu takmıştır. Beka duygusunu verip, bu duyguyu tatmin edecek ahireti icat etmemek, Allah’ın sonsuz hikmeti ile bağdaşmaz. Öyle ise Hakim ismi ahireti iktiza ediyor. Eğer ahiret olmazsa, dünyadaki bütün hikmetler abes olur. Zira dünyadaki bütün hikmetlerin yönü ve yüzü ahiret âlemine çevrilmiştir, ona işaret etmektedir.
Sonsuz hikmeti, eserleri ile sabit olan Allah’ın, ahiret yurdunu kurmayıp insanları hiçlik kuyusuna atması hikmetle bağdaşmaz. Mutlak yokluk hikmetsizliktir, Allah ise hikmetsiz iş yapmaktan mukaddes ve münezzehtir.
Ruh sahibi bir kuşun o güzel ve tatlı manaları bu dünyada ifade ettikten sonra, ölüm ile yok olup hiçliğe atılması, Allah’ın sonsuz hikmetine münafidir. Öyle ise hiçbir zîruh, ölüm ile yokluğa ve hiçliğe gitmiyor, ikinci ve daimî saadete gidiyor demektir.
Umumi intizamın tamamı açısından bakarsak, insanın neşe-i uhra ile ahirete münasip bir bedene kavuşarak yeniden yaratılacağını düşünürsek hikmetin kemalde olduğunu anlarız. İnsan ölüm ile cennete ve ondaki köşklere kavuşacaktır. Cennet ehlinin sarayları, meskenleri daimîdir. Yani onlar bu yerlerde ebediyen kalacaklardır. Bu nimetleri kaybetmeleri, bu meskenlerden çıkarılmaları söz konusu değildir.
Allah, dünyayı ahiretin bir vitrini şeklinde tanzim etmiştir. Öyle ise, isim ve sıfatlar, bu dünya vitrininde kâfi derecede tecelli ederken, asıl yerde, yani ahirette ise tam tecelli edecektir.
İsim ve sıfatların bu vitrinde kâfi derecede tecelli etmesi kemalsizlik değil, tam aksine intizam içinde tam kemaldir, diyebiliriz.
Sonsuz hikmeti, eserleri ile sabit olan Allah’ın, ahiret yurdunu kurmayıp, insanları yokluk ve hiçlik kuyusuna atması, Hakim ismi ve hikmetle bağdaşmaz. Yani Hakim ismi ve hikmet manası ahiret yurdunun kurulmasını iktiza edip istiyor.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü