"Esma-i Hüsna, Allah’ın gayri ve fiili olan sıfatlarına denir." Esma-i hüsna Allah'ın güzel isimleri olarak biliyorum; isim ve sıfat birbirinden ayrı mıdır, aynı mıdır? Cevşen'de geçenler Allah'ın ismi midir, sıfatı mıdır?..

Cevap

Değerli Kardeşimiz;

Cenâb-ı Hakk’ın aynı, gayrı, ne aynı ne de gayrı olmak üzere üç çeşit sıfatı vardır.

Ayni sıfatlar; Allah’ın tenzihi ve selbi sıfatlarına denir. Bunlar Vücûd, Kıdem, Beka, Muhâlefetün lil-havâdis, Kıyâm bi-nefsihî, Vahdâniyetdir. Bu sıfatlar, Allah hakkında câiz olmayan mâna ve halleri bertaraf etmek için tedbir amaçlı konulmuş vasıflardır. Bu tenzihi sıfatlar iş ve icraat yapmazlar, onun için Allah’ın Zât-ı Akdes’inin aynı kabul edilmişlerdir. Yani bu sıfatlar Allah’ın Zâtının aynısıdır, başka bir mâna ve gayrılık ifâde etmezler.

Mesela; Vücûd sıfatı Allah’ın Zâtının varlığını ifâde eden bir sıfattır. Zıt mana olan ademi, yani yokluğu bertaraf eder. Kıdem, başlangıçtan münezzeh olmasını gösterir. Bekâ ise, sonu olmamayı ifâde eder. Bu sıfatlar mevcut ve fâil değillerdir, bir kudret, bir irâde gibi varlıkları ve tasarrufları yoktur.

Gayri sıfatlar, Allah’ın fiili olan sıfatlarına denir. Bu fiili sıfatların ise miktarı ve sınırı yoktur.

Bu fiili sıfatların çokluğu ise, Allah’ın kudret sıfatının muhtelif mevcudattaki muhtelif tecelliyatından ibarettir. Mesela; Allah’ın kudret sıfatı bir çekirdeğin açılmasında tecelli ederken Fettâh nâmını alıyor, bir canlının ölümünde Mûmit ismini alıyor, bir hayat bahşederken Muhyî ismini alıyor, canlılara rızık verirken Rezzâk nâmını alıyor ve hâkeza...

Bu sıfatlar, kâinat ve mahlûkatın yaratılması ile açığa ve meydana çıktıkları için, Ehl-i Sünnet’e göre hâdistirler. Ama bu isimlerin arka cephesinde asıl iş gören ve icra eden "Kudret" sıfatı ezelî ve ebedîdir. Onun için Allah, ezelde Rezzâk, Muhyî, Fettâh değildi, demek mânasız olur. Allah, ezelde kudret itibâri ile bu gibi fiili isimlere sahipti, ama tecelli ve yaratma ile bu isimler meydana çıktığından, tesmiye olarak hâdis oluyorlar; "gayri" ismini de bu mânadan dolayı alıyor, yani isimlenme noktasından alıyor. Cevşen'deki bin bir ismin hepsi bu gayri sıfatlar sınıfına giriyor. Sıfat ve isim tabiri burada müteradiftir, yani eşanlamlıdır.

Ne ayni, ne de gayri olan sıfatlar ise, Allah’ın Zâti ve Sübûti olan sıfatlarına denir. Bunlar Hayât, İlim, İrâde, Kudret, Tekvin, Sem, Basar ve Kelâm’dır. Bu sıfatlar kâinatta iş ve icraat gören ve tasarruf ve tecellileri olan hakîki ve etken sıfatlardır. Bu sıfatlar selbi ve gayri sıfatlar gibi mâneviye ve tenzihi sıfatlar değildirler. Allah’ın Zâtından başka mâna ve esasları olan, ama ondan da müstakîl ve bağımsız olmayan sıfatlardır. Onun için ne ayn, ne gayr mânasını ifâde eden Allah’ın Zât-ı Akdes’ine zâid ve Onunla kâim sıfatlar denilmiştir. Ne o, ne de onsuz olabilir.

Bu yedi sıfatın Allah’ın Zatı ile nispeti kelam alimlerince bazen zaid, bazen kaim, bazen de ne ayn ne gayr şeklinde ifade edilmiştir ki, hepsi aynı manaya geliyor. Üstad Hazretleri İşarat’ül İ’caz' da(1) ne ayn ne gayr şeklinde ifade etmiştir.

(1) bk. İşaratü'l-İ'caz, Fatiha Suresi Tefsiri.

Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü

Kategorileri:
Okunma sayısı : 9.179
Sayfayı Word veya Pdf indir
Bu içeriği faydalı buldunuz mu?

Yorumlar

Rustemov

Değerli möderatör kardeşim,bir soru sormak istiyorum.Allah’ın tenzihi ( zati ) sıfatları Allah’ın zat-ı akdesine ayn olan sıfatlardır.Bu tenzihi sıfatlar iş ve icraat yapmazlar, onun için Allah’ın zât-ı akdesinin aynı kabul edilmişlerdir. Gayrini de anladım sıfat ve isim tabiri eş anlamda kullanıla bilinir.Peki subuti sıfatlar ? O kısmı tam anlayamadım,rica etsem bir az geniş izah yaparmısınız ? Allah-u Teala’nın bu sıfatları, zatının ne aynı ne de gayrıdır deniliyor.Bir şey diğer bir şeyin aynı değilse gayri olması, gayri degilse, aynı olması lazım gelir. Buna göre yukarıdakı ifade çelişkili değil midir?

Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.
Editor (Muaz)
Yedi subuti sıfat Allah'ın Zatının aynısı değildir aynısı olsa birisi asıl olurken diğer altı sıfatın inkarı lazım gelir mutezilenin yaptığı gibi. Yedi subuti sıfat Allah'ın Zatının gayrısı da olamaz olsa sıfatlar aynı bir İlah gibi müstakil bir varlığa sahip olmaları gerekiyor Kerramiye gibi sapık bir fırka bu görüştedir. Ehlisünnet bu iki batıl düşünceyi reddetmek anlamında ne ayn ne gayr diye bir formül geliştirmişler.  Allah ilim değildir ama alimdir yani ilim sahibidir Allah kudret değildir ama kadirdir yani kudret sahibidir. 
Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.

BENZER SORULAR

Yükleniyor...