"Gençlik darbesini yiyen ve bekâr kalan ve tesellî bulmak için Risale-i Nur’la alâkadarlığa..." Buradaki hanımın hangi hareketi yanlıştı?
Değerli Kardeşimiz;
"Bugünlerde, gençlik darbesini yiyen ve bekâr kalan ve tesellî bulmak için Risale-i Nur’la alâkadarlığa çalışan ve mühim bir mektepte ders almaya meşgul ve ehemmiyetli bir adamın kerimesi bulunan hanıma icmalen bir hakikat söyledim. Belki o havalide bazılara fâidesi var diye yazıyorum."
"Dedim ki: Madem gençlik darbesini yedin, bir vazife-i fıtriye olan tenasül kanununa daha girme. Çünkü o vazifenin mukabilinde ücret olarak erkeğin aldığı muvakkat lezzet ve keyif bir derece bidayette kâfi geliyor..."(1)
Burada "o hanımın hangi gençlik darbesini yediğine" dair bir açıklık getirilmiyor. Lakin konunun akışından evlilik ve daha sonrasında gelen boşanma ile alakalı bir darbe olduğu anlaşılıyor. “Bir vazife-i fıtriye olan tenasül kanununa daha girme” ibaresi bu manayı te’yid ediyor.
Gençlik darbesi ise, muhtemelen karı-koca arasındaki uyumsuzluk ve denkliğin olmamasından kaynaklanan, erkekten gelen bir sadakatsizlik olabilir. Bunu bahsin devamındaki şu paragraftan anlıyoruz:
"Fakat, biçare kadın, o vazife-i fıtriyede, bir sene ağır yükü çekmeye ve bir-iki sene veledin meşakkatine, beslemesine ve açık saçıklık sebebiyle kocasının nazarında sadakatsizlik ithamı ve kocasının da gözü dışarıda olmak ihtimali ve ona samimî merhamet etmemesi cihetiyle, daimî sıkıntılara ve vicdanî azaplara mukabil, izdivaçta aldığı muvakkat bir keyif ve lezzet, bu bozuk zamanda, ona, o vazifeye mukabil yüzden birisine mukabil gelemiyor."(2)
Gençlik damarı akıldan ziyade hissiyatı ve nefsi dinler. Hissiyat ve nefis ise ileriyi göremez, yanlışlara girer. Peşin olan küçük bir lezzeti, ilerideki batmanlarla lezzete tercih eder. Keza, peşin bir tokat yememek için, ileride cehenneme atılmaya razı olur.
İşte bu hissiyatlarla hareket eden nice gençler, büyük yanlışlar yapmakta, ancak yıllar sonra bu hatalarının farkına varmaktadırlar. İşte bu manayı Üstadımız, “gençlik darbesi” olarak ifade etmektedir.
Dipnotlar:
(1) bk. Kastamonu Lâhikası, 162. Mektup.
(2) bk. a.g.e.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü
Yorumlar