"Güzel ve manidar ve imanî ve hakikatlı kelimelerin kalem-i kaderin istinsahıyla ve izn-i İlahî ile intişar etmesiyle bütün küre-i havadaki melaike ve ruhanîlere işittirmek..." İzah eder misiniz?

Cevap

Değerli Kardeşimiz;

"Birinci nokta: Hava unsurunun yüksek ve ehemmiyetli bir vazifesi اِلَيْهِِ يَصْعَدُ الْكَلِمُ الطَّيِّبُ âyetinin sırrıyla, güzel ve mânidar ve imanî ve hakikatli kelimelerin kalem-i kaderin istinsahıyla ve izn-i İlâhî ile intişar etmesiyle, bütün küre-i havadaki melâike ve ruhanîlere işittirmek ve Arş-ı Âzam tarafına sevk etmek için, kudret-i İlâhî kaleminin mütebeddil bir sahifesi olmaktır."(1)

Bir ülkenin telekomünikasyon ve haberleşme ağı, vatandaşlarının birbiri ile haberleşmesi ve konuşması için tesis ediliyor. Edirne'deki bir vatandaş Hakkâri’de askerlik vazifesini ifa eden oğlu ile konuşabilmek için, bu irtibat ağına ve alt yapısına muhtaç. Devlet de bu ihtiyacı karşılamak için bütün ülkeyi iletişim ağı ile donatmıştır. Böyle dev bir irtibat ağını kurmak, ancak devlet eli olabilir, şahısların buna gücü yetmez.

Tabiri yerinde ise, Allah yaratmış olduğu mülkünde benzer bir irtibat ve telekomünikasyon ağı kurmuş. Nasıl devletin kurmuş olduğu irtibat ve haberleşme ağında sinyal, kablo, alıcı ve verici gibi cihazlar temel vazife görüyorsa, Allah’ın kurmuş olduğu haberleşme ağında da esir maddesi ve hava unsuru da benzer bir vazifeyi ifa ediyor. Hava ve esir maddesi ışık, ses, ısı gibi maddelerin yayılmasına vasıta ve vesile oluyor.

Tabiri yerinde ise, Allah o azametli mülkünde yine azametine yakışır bir şekilde müthiş ve muazzam bir muhabere ağı kurmuş. Bu muhabere ağı sayesinde ferş ile arş arasında harika bir alışveriş oluyor. Hatta bu ilahi ağ, insanlarınki gibi sinyal zayıflığından dolayı çekmeme, parazit yapma gibi arızalardan da ari ve paktır. Gerçi insanların haberleşme ağının temeli de yine bu hava unsuruna dayanıyor...

Mesela, insan kalbinden gelen bir duayı lisanı ile ifade ettikten sonra, hava zerreleri onu alıp arşa kadar götürüyor. Bu dua arşa varana kadar ne kadar mekâna uğramışsa, oranın sakinlerince işitiliyor ve biliniyor.

(1) bk. Emirdağ Lahikası-II, 64. Mektup.

Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü

Kategorileri:
Okunma sayısı : 1.328
Sayfayı Word veya Pdf indir
Bu içeriği faydalı buldunuz mu?

BENZER SORULAR

Yükleniyor...