"Hâlıkın âyine-i zîşuuru" ne demektir?

Cevap

Değerli Kardeşimiz;

Güneşin, zatının ve sıfatlarının bir cilvesi, küçük bir numunesi, timsali aynalarda veya damlalarda yansır, aksedip görünür. Damlalarda ve aynalarda görünen Güneşin timsali, güneşin zatı ve sıfatları hakkında bize ciddi bir malumat ve ipucu verebilir. Hatta Güneşte fani olanlar, o ayna ve damlaya, Güneşin kendisi nazarı ile bakabilirler. Ya da o ayna ve damladaki Güneşin timsali, o denli güneşin zatına kuvvetli işaret ediyor ki, adeta güneş gibi hususiyet kazanmış deniliyor.

Aynen öyle de, insan da, Şems-i Ezeli'nin Zat-ı Akdes'ine, şuunatına, sıfatlarına ve isimlerine cami’, parlak ve keskin bir ayinedir. Allah’ın şuunat ve sıfatlarının, cüz’î bir numunesi ve çok gölgelerden geçmiş zayıf bir tecellisi, insanın mahiyetinde cem olup toplanmıştır. Şahsı şahıs yapan ilim, irade, kudret, hayat, sem’, basar, kelam gibi sıfatların insanın mahiyetinde bulunması, Teşahhusat-ı İlahi’yeye tam bir mazhariyettir. Yani insan mazhar olduğu bu tecelli sayesinde Cenab-ı Hakk’ın Zâtı, şuunat ve sıfatları hakkında doğru ve hak bir malumata ulaşabilir.

Kâinatın umumunda azametli olarak tecelli eden o isim ve sıfatlar, insanın mahiyetinde ehadiyet sırrı ile temerküz etmiştir. Allah, kâinatın umumundaki azametli ve muhit olan tecelli yazısını herkesin rahat ve kolaylıkla okuyabileceği bir seviyeye indiriyor.

Kâinatın umumunda azamet ve kibriya ile tecelli eden isim ve sıfatlarına vahidiyet; Onun küçük bir modeli hükmünde olan cüz’ündeki tecelliyatına da ehadiyet deniliyor.

İnsan Allah’ın isim ve sıfatlarına şuurlu bir aynadır. Bir çiçek, bir böcek, bir yıldız, bir deniz ve ova da Allah’ın isimlerine aynadır; lakin insan gibi ihatalı, şuurlu ve idrakli bir ayna değildir.

Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?

BENZER SORULAR

Yükleniyor...