Hizmetten ve Risalelerden, sadece kendi anladığımız şekli tek hakikat kabul edip, başka türlü düşünenleri kabul etmemek doğru olur mu, bu noktada ittifak şart mı?
Değerli Kardeşimiz;
Risale-i Nurlar; ilim ve tefekkür noktasından dipsiz bir okyanus gibidir. Bu ilim ve tefekkür okyanusunda, her insan kendi makam ve seviyesine göre bir şeyler anlar. Bu sebeple ben buradan bunu anladım, buradaki budur, bundan başka mana yoktur demek, hakikatsiz bir davranıştır, hatta cehalet ve enaniyettir. Böyle kalıplar ve kayıtlar koymak, Risale-i Nur mesleğinde yoktur.
Lakin ilim ve tefekkürün dışında, Risale-i Nurlarda birçok hizmet prensipleri ve içtimai düsturlar da vardır. Bunların bir anlaşılmasında ve üzerinde ittifak edilmesinde fayda ve zaruret vardır. Bu prensip ve düsturların anlaşılmasında bazen insan yetersiz kalabilir, bu yüzden daha tecrübeli ve birikimi olan ağabeylere danışmakta ve istişare etmekte fayda vardır.
Risale-i Nur dairesi geniştir ve bu daire içinde birçok farklı hizmet yöntemlerini benimsemiş meşrep ve mizaçlar vardır. Bu farklı meşrepler ve mizaçlar içinden birisini esas alıp, diğerlerini yanlış olmakla itham etmek doğru olmaz. Yanlış kabul edilir ise; işte bu taassup ve bağnazlık olur. Önemli olan; Risale-i Nur'u kabul edip, onun vasıtası ile iman hizmetinde bulunmaktır, bunlarda ittifak sağlandıktan sonra hizmet yöntemlerinin farklı ve başka olması meseleyi değiştirmez. Yani yöntem ve vasıtalarda geniş ve hoşgörülü olmamız gerekir.
Nasıl mezheplerin muhtelif olması rahmet ise, Risale-i Nur dairesinde farklı meşrep ve mizaçların olması da zenginlik ve rahmettir. Tek şart, meşrep ve mizacında bağnazlığa ve taassuba gitmemektir. Yani kendi meşrebini hak görürken, başka meşrepleri yanlış ve hatalı görmemektir. Bunlara dikkat edilirse, farklı anlayışlar güzel ve verimli olur...
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü