"İma", "İşaret", "Remiz", "Sarahat" ne demektir?
Değerli Kardeşimiz;
Nasıl ki, insanın fıtratındaki latife ve cihazlar, letafet ve kesafet bakımından birbirlerinden farklı ve muhtelif ise; aynı şekilde kalpten çıkan manalar da geçtiği ve geçirdiği merhalelere göre letafet ve kesafet bakımından farklılık gösterirler.
Meselâ; insanın aklı ile kalbi, letafet bakımından farklıdır. Kalp akla nispetle daha latif ve daha keskindir. Aynı şekilde kalpten çıkan latif bir mana, lisana varana kadar kesif bir hale dönüşür. Tabi bu süreçte mana çok kırıntılarını ve köşelerini kaybederek lisana varır. Yani kalpte çok zengin ve nuranî olan mana, lisana vardığı zaman çok hususiyetlerini yitirir.
İnsanın kalbindeki bir mana veya meyil, ilk olarak hariçteki bir hâdise ya da herhangi bir uyarıcı tarafından harekete geçirilirr. Meyiller hareket ile kaynamaya başlar. Bu meyillerin kaynaması ile bazı ince ve latif manalar, hava gibi uçuşmaya başlar, bu da aklın ilgi ve alakasını kendine çeker. Bu mana hava gibi ince ve latif olmasından, ancak latif bir cihaz olan akıl ile avlanabilir. Kalbin derinliği mana açısından en latif ve en nuranî olan mahaldir. Burada var olan manaları, bazen ne akıl kavrayabilir, ne de lisan ifade edebilir; lakin çok hassas olan vicdan gibi hissiyatlar bunu hissedebilir.
İşte kalp ile lisan arasında bulunan, latif ve kesif manaları tasvir edip, cümle haline getirmek için, birçok metot ve üslup vardır. Bu da kesif olan manaya kesif levha ve işaret koymak, latif olan manaya da latif ve nuranî işaret ve levhalar koymak şeklinde gerçekleşiyor. Yani burada asıl nokta; mana ile mananın elbisesi hükmünde olan lafız ve cümlenin arasındaki ilişki ve bağlardır. Mana latif ise; ona işaret eden lafız ve cümle de latif düşüyor.
Remiz, işaret, ima, sarahat gibi terimler; kalp ile lisan arasında uçuşan manaların başındaki levhaları ve külahları hükmündedir. Her manaya bir levha ya da başına bir külah geçirilmez ise; insanlar o manalardan mahrum kalırlar.
Sarahat: Manası açık ve berrak olan cümle ya da kelimelerdir. Her insan zorlanmadan bu manayı kavrayabilir.
İşaret (İma): Doğrudan doğruya olmadan, hatırlatma suretiyle verilen emir ya da alamete denir. Yani açık ve berrak bir şekilde değil de, biraz daha üstü kapalı; ama anlaşılması müşkül olmayan mana demektir. Manası açık ve berrak olmayıp ancak emare ve akletme ile anlaşılan Kur’an’ın her ayetinde bu kabilden işaretler bulunabilir.
Remiz; Anlaşılması zor, gizli ve kapalı manalardır. İşarete kıyasla biraz daha ince ve latif bir ifade etme sanatıdır. Daha ziyade latif ve ince manalara nüfuz eden bir ifade vasıtasıdır.
Remz ve ima gibi makamlar, işaretin letafet ve kesafetine bakar. Yani ayetin işareti çok latif ise remiz olur, kesif ise işaret olur.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü
Yorumlar
Allah razı olsun