"Kelâmın servet ve vüs'ati ise nasıl suret-i terkip, nefs-i maksadı gösterir. Öyle de müstetbeâtının telmihâtıyla ve esâlîbin işârâtıyla garazın levazım ve tevâbiini göstermek ve ihtizaza getirmektir." İzah eder misiniz?
Değerli Kardeşimiz;
"Kelâmın servet ve vüs’ati ise nasıl suret-i terkip, nefs-i maksadı gösterir. Öyle de müstetbeâtının telmihâtıyla ve esâlîbin işârâtıyla garazın levazım ve tevâbiini göstermek ve ihtizaza getirmektir."(1)
Kelimenin zenginliği ve genişliği, asıl maksadı tasvir edip anlatmakta çok önemli bir yoldur. Bu sebeple maksadı muhataba aktarırken, kelamın zenginliğine ve genişliğine dikkat etmek gerekir. Bu da ancak kelamın kalıpları ve bileşenleri içine telmih, yani kelamın gereklerini ima ile hatırlatmak, üslubun işareti ile ve niyet ve maksadın lazım ve gerekli olan hallerini göstermek ve harekete getirmek şeklinde olacaktır.
Üslup, maksadı şöyle kuvvetlendirir: Bir insana kızmak niyetiyle bir kelam söyleyecek olursak, üslup kızmaya uygun olmak zorundadır. Hoşnutluğumuzu ima eden bir üslubu kızma işinde kullanırsak bu çelişki olur.
Telmihin maksada ve kelama kuvveti ise; asıl manayı destekleyecek yan manalara işaret etmekle olur. İbârede bahsi geçmeyen bir kıssaya, fıkraya, atasözüne veya meşhur bir şiire, bir söze işaret ederek mana ve maksada kuvvet katmaktır. Hazreti Ömer (ra)’in Sa'd ibni Ebi Vakkas'a yazdığı mektupta “Ben Nuşirevan'dan daha adilim!..” demesi gibi, bazen bir telmih çok büyük olayların önüne geçer ve yanlışları düzeltir.
Telmih ve ima ile bir şeyi ifade etmek; bazen açıktan ifade etmekten daha etkili ve daha hareket vericidir. Bu sebeple telmih ve işaret; kalbin en derin köşesinde yatmış ve uyumuş hissiyatları uyandırmak ve hareket ettirmekte önemli bir edebi araçtır. Ama kelamda asıl maksad; niyet ve garazı ifade etmektir, telmih ve işaret maksada zarar vermez ve ifade eden adamı bağlamaz.
Mesela; "Aslan gibi adam." dediğimiz zaman, maksat ve kasıt kişinin kuvvetli ve cesur olduğudur, aslan ifadesinin içinde bulunan hayvanlık ve yırtıcılık telmihen ve işareten bulunabilir, bu konuşanı mesul kılmaz.
(1) bk. Muhakemat, İkinci Makale (Unsuru'l-Belagat), Beşinci Mesele.
İlgili ders videosu için tıklayınız:
- Prof. Dr. Şadi Eren, Muhakemat Dersleri (29. Bölüm).
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü