"Kur’ân-ı Mu’cizü’l-Beyan, âyât-ı beyyinatın telâfifinde maksad-ı hakikîye telvih ve işaret ettiği gibi, bazı zevahir-i âyâtı -kinayede olduğu gibi- maksada menâr etmiştir." İzah eder misiniz?
Değerli Kardeşimiz;
''Hem de onlarca muzlim bir şeyle, hakikatı tenvir etmek veyahut onların bedahet-i hislerine karşı mugalâta-i nefis gibi bir emr-i gayr-ı mâkule teklif olmaz mıydı? Halbuki i’câz-ı Kur’ân pek yüksek ve pek münezzehtir ki, onun safî ve parlak dâmenine ihlâl-i ifham olan gubar konabilsin."
"Bununla beraber Kur’ân-ı Mu’cizü’l-Beyan, âyât-ı beyyinatın telâfifinde maksad-ı hakikîye telvih ve işaret ettiği gibi, bazı zevahir-i âyâtı -kinayede olduğu gibi- maksada menâr etmiştir.''(1)
Ayetlerin mana derinliği ve çeşitliliği çoktur. Bu manaların bir kısmı zahiridir, bir kısmı remzidir, bir kısmı telvih ve işaret türündendir vs...
Cümle içinde geçen telafif kelimesi kıvrımlar, lifler ve ince katmanlar demektir. Ayetin muhtelif manaları bu beyan kıvrımları içinde saklıdır. İlim ehli ilmi kaideler ile bu kıvrımları açarak içinde ki mana incilerini çıkarırlar demektir.
Bazen de ayetlerin zahiri ifade şekli kinayede olduğu gibi asıl manaya çıkmak için bir basamak bir merdiven bir fener kulesi şeklinde düzenlenmiştir. Malum, soyut ve yüce manalara çıkmada ve ulaşmada kinaye ve temsilin büyük bir etkisi ve gücü vardır. Bu yüzden ayetler avama o yüce ve yüksek hakikatleri yakınlaştırmak ve göstermek için kinaye ve temsil yollarını da çokça kullanmaktadır.
Kinaye, bir sözü tek kullanımda hem gerçek hem de mecaz anlamıyla kullanma sanatıdır. Anlatıma kazandırdığı imkanlar nedeniyle, özellikle şiirde çok kullanılır. Kur'an'da da oldukça sık rastlanılan edebi sanatlardandır.
Kinaye, birden çok anlamı düşündürtmek amacıyla kullanılan bir sanat olmakla birlikte, sözün açıkça söylenmesinin uygun olmadığı durumlarda da kendisine başvurulan bir sanattır. Alay, şaka ve sitem de çoğunlukla kinaye yoluyla dile getirilir. Bu kullanımda sözün gerçek anlamından bir sonuç çıksa da geçerli olan mecaz anlamıdır. Gerçek anlamın tam zıddını dile getirmek amacıyla yapılan kinayeler de vardır. Bu kullanımda kinaye tariz anlamına gelir. Kinayenin kullanıldığı diğer bir şekil de belli bir olayı anıp hatırlatma yoludur. Kinayenin bu çeşidi de telmihle çakışır.
Deyimler de çoğu kere mecaz anlamıyla kullanıldıkları için kinayeli sözlerdir.
Kur'an'da kinayenin çeşitli biçimlerde kullanıldığı görülür. Söz gelimi;
"... Hasta yahut yolcu iseniz, yahut biriniz tuvaletten gelmişse ya da kadınlara dokunmuş ve su bulamamışsanız, temiz toprağa teyemmüm edin..." (Maide, 5/6)
âyetinde ise, abdest bozma ve cinsel ilişkinin doğrudan anlatımı uygun görülmediğinden "tuvaletten gelme" ve "dokunma" kelimeleriyle dile getirilmiştir.
"Elini boynuna bağlanmış yapma, tamamen de açma..." (İsra, 17/29)
ayeti ise, açık anlamının yanı sıra cimrilik ve savurganlığın yasaklığını da bildirmektedir.
(1) bk. Muahakemat, Birinci Makale (Unsuru'l-Hakikat), Birinci Mukaddime.
İlgili ders videosu için tıklayınız:
Prof. Dr. Şadi Eren, Muhakemat Dersleri (2.Bölüm)
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü