"Melâikenin اَتَجْعَلُ ile yaptıkları istifhamdan maksat, جَعْل'e itiraz, جَعْل'i inkâr etmek değildir." İzah eder misiniz?
Değerli Kardeşimiz;
"Melâikenin اَتَجْعَلُ ile yaptıkları istifhamdan maksat, جَعْل e itiraz, جَعْل i inkâr etmek değildir. Çünkü Cenâb-ı Hakk'ın fiillerine itiraz etmeye ismetleri mânidir. Ancak جَعْل in sebebi mahfî olduğundan, taaccüple sebep ve hikmetini sormuşlardır. جَعْل tâbirinden anlaşılıyor ki, insanın ahvâli, vaziyetleri ne tabiatın iktizasıdır ve ne de fıtratın icabıdır; ancak bir câilin ca’li iledir."(1)
Ca'l (جَعْل): Kelime olarak yapan, kılan manalarına geliyor. Ayrıca yaratmak ve halk manalarına da geliyor ki, ca’l burada halk manasınadır. Yani insanı yaratan Allah olduğu gibi, ondan sadır olacak hayır ve şerlerin mucidi de Allah’tır.
İnsanın birtakım şer ve fesatlarda bulunması ne tabiat denilen mevhum ve hayalî bir şeyin mahsulü ya da neticesidir ne de fıtratlarının icabıdır. Ancak kasıtlı ve planlı bir iradenin mahsulüdür. Yani insanı hem şerre hem de hayra kabil olarak yaratan, ancak ve ancak Allah’ın takdiri ve ca’lidir. İnsanın ahval ve vaziyetlerini tesadüfe ya da tabiata havale etmek kabil değildir.
(1) bk. İşârâtü'l-İ'câz, Bakara Suresi, 30. Ayet Tefsiri
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü
Yorumlar