"Neden herkese muhalif olarak, hiç kimsenin yapmadığı gibi, sana yardım edecek çok ehemmiyetli kuvvetlere bakmıyorsun, istiğna gösteriyorsun?" sual ve cevabını izah eder misiniz?

Soru Detayı

Neden Risale-i Nuru yayma ve ilan etmede kolaylık sağlayacak maddi ve manevi kuvvet ve makamları kabul etmeyip istiğna ediyorsun? Her şeyden uzak durarak sadece iman üzerine odaklanıyorsun.
- Maddi kuvvet ve makamlar: Dernek, parti, cemiyet, muhalefet, sivil toplum kuruluşu, vakıf, dergi, gazete vesaire.
- Manevi makam ve kuvvetler: Şeyhlik, evliyalık, kutupluk, gavslık, mehdilik vesaire.
   

Cevap

Değerli Kardeşimiz;

“Bu zamanda ehl-i iman öyle bir hakikate muhtaçtırlar ki, kâinatta hiçbir şeye âlet ve tâbi ve basamak olamaz; ve hiçbir garaz ve maksat onu kirletemez; ve hiçbir şüphe ve felsefe onu mağlûp edemez bir tarzda iman hakikatlerini ders versin. Umum ehl-i imanın bin seneden beri teraküm etmiş dalâletlerin hücumuna karşı imanları muhafaza edilsin.”(1)

Risale-i Nur dünyevî ve uhrevî, maddî ve manevî makamlara âlet edilirse, ihlas zedelenir ve insanlar nezdinde hem inandırıcılığı gider hem de tesiri kaybolur. Bu yüzden Üstadımız, Risale-i Nur'un insanlar nezdinde tertemiz ve samimi kalabilmesi için, maddî ve manevî her türlü makamlardan uzak duruyor ve asla kabul etmiyor.

"Evet, her vakit, hususan bu zamanda ve bilhassa dalâletten gelen gaflet-i umumiyede, siyaset ve felsefenin galebesinde ve enâniyet ve hodfuruşluğun heyecanlı asrında büyük makamlar her şeyi kendine tâbi ve basamak yapar. Hattâ dünyevî makamlar için dahi mukaddesatını âlet eder. Mânevî makamlar olsa, daha ziyade âlet eder. Umumun nazarında kendini muhafaza etmek ve o makamlara kendini yakıştırmak için bazı kudsî hizmetlerini ve hakikatleri basamak ve vesile yapıyor diye itham altında kalıp, neşrettiği hakikatler dahi tereddütlerle revacı zedelenir. Şahsa, makama faydası bir ise, revaçsızlıkla umuma zararı bindir."(2)

Bu asırda menfaat, enaniyet, hodfuruşluk ve şöhret o kadar taleb edilen bir meta’ haline gelmiş ki, insanlar âdeta her şeyi her kıymeti hatta din ve mukaddesatını bu maksatlara alet eder duruma gelmiş. Alet edenler de insanlar üzerinde samimi bir tesir bırakamıyorlar. Halbuki Risale-i Nur'un tek hedefi ve asıl gayesi iman hakikatlerinin muhtaç gönüllere ulaştırılması ve insanları imanla kabre girip, ebedî saadete mazhar olmalarıdır. Bunun dışında hiçbir maddî veya manevî bir beklenti içine girmiyor. Dolayısı ile Risale-i Nurlar kalb ve gönüllerde çok derin tesirler bırakıyor.

Sırf gündemde kalıp, yani şöhret için ya da kitaplarım çok satılsın diye bid’at ve batıl fikirleri savunan şarlatan hocalar var. Böyle bir zeminde ihlası, samimiyeti, imanın hiçbir şeye alet edilmemesi gerektiğini fiilen göstermek gerekiyor. Bu da maddî ve manevî makamlardan feragat ve istiğna ile olabilir.

Dipnotlar:

(1) bk. Emirdağ Lahikası-I, 41. Mektup.
(2) bk. age.

Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü

Kategorileri:
Okunma sayısı : 1.652
Sayfayı Word veya Pdf indir
Bu içeriği faydalı buldunuz mu?

BENZER SORULAR

Yükleniyor...