"O hizmeti ihzar etmek ve hadimlerini o hizmete sevk etmek cihetidir." Buna bir örnek verir misiniz?
Değerli Kardeşimiz;
Nur talebelerinin, iman ve Kur'an hizmetine, gayriihtiyari bir şekilde sevk edilmeleri, bu nevi keramete en güzel bir misaldir.
Üstad'ın döneminde talebelerinin birçoğunun, Risale-i Nur'u tanıma şekilleri ve hizmette istihdam olunma tarzları, hepsi bu nevi keramete bir misaldir.
Mesela; Üstad Hazretleri, Barla Lahikası isimli eserde, Merhum Hulusi YAHYAGİL'e hitaben ''Hulusi Bey'e Hitabdır'' başlığı altında yazılan mektupta şöyle buyuruyor:
"Ben Sözler'i yazarken, ihtiyarsız olarak ekser temsilat, şuunatı askeriye nevinden zuhur ediyordu. Ben hayret ediyordum. Neden böyle yazıyorum, sebebini bilmiyordum. Sonra hatırıma geldi ki: belki istikbalde şu Sözler'i hakkıyla anlayacak, kabul edip hırz-ı can edecek, en mühim talebeler askeriyeden yetişecek. Onun için böyle yazmaya mecbur oluyorum, düşünüp o kahraman askerleri bekliyordum. İşte mağrur olma, şükret; sen o askerlerden bahtiyar birisin ki, evvel yetiştin." (Barla Lahikası, 208. Mektup: Hulusi Bey'e Hitabdır)
Yine Afyon Hapishanesindeki Nur talebeleri arasındaki bazı üzücü hadiselerden dolayı, Bediüzzaman Hazretleri şöyle niyazda bulunuyor:
"Ya Rabbi! Yok mu bir talebem?' diye Cenab-ı Hakk'a iltica ettiğim zaman birden bana Tahirî gösterildi..."
"Tahirî, o zaman seni bir veliy-yi azîm, bir kutup tahayyül ettim. Sonra baktım ki, sen istihdam olunuyorsun."
Burada Bediüzzaman, Tahirî Mutlu'ya soruyor:
"Tahirî, istihdam olduğuna mı razısın, yoksa benim zannımda (veliy-yi azîm) olmasını mı istersin?" Mübarek veli Tahirî Mutlu, Üstad'ının sualine şöyle cevap veriyor:
"İstihdam edilmemi isterim, Üstad'ım..."
Üstad cevaben "Maşallah!'' dedikten sonra, yan taraftaki talebelerine dönüp Tahiri MUTLU Ağabeyin duyamayacağı şekilde alçak sesle, ''Gerçi velidir." diyor. (Bayram YÜKSEL Ağabey'in Hatıraları, Son Şahitler, I, 427)
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü