On Birinci Lem'a'nın, Sekizinci Nükte'sini açıklar mısınız?
Değerli Kardeşimiz;
Peygamber Efendimiz (asm) bütün insanlara, hususen de ümmetine karşı çok şefkatli ve merhametlidir. Ümmetinin kurtulması için bütün kuvvetini sarf ediyor. Bu hususta öyle şiddetli çabalıyor ki, en sonunda Allah, Resulünü şu ayetle teselli ve ikaz ediyor.
“İman etmiyorlar diye neredeyse kendini helâk edeceksin!” (Şûra Suresi, 3)
"Eğer yüz çevirirlerse, de ki: Allah bana yeter."(Tevbe Suresi, 9/129.)
Ümmetinin üzerine bu denli titreyen bir peygamberin sünnetini ve yolunu terk edip, başka yollar aramak, ona bir vefasızlık değil de nedir?
Peygamber Efendimiz (asm)'in, hayatımızın her sahasını kuşatan sünnetlerinde hiç bir abes ve menfaatsiz bir şey yoktur. Her sünneti menfaatli ve hikmetlidir. Üstelik bu sünnet diğer beşeri sistemler gibi, insana kabir kapısına kadar refakat etmiyor; ebedî âlemde de ona nur olacaktır.
Öyle ise neden ebedî yolculuğumuzda, bize ebedî olarak refakat edecek sünnet dururken, başka sapkın ve menfaatsiz yollara gidelim.
Hem Sünnet-i Seniyye, insanın bütün maddî ve manevî yaralarına bir tiryaktır. Sünnet, tesirli bir ilaç gibi, hem akla hem ruha hem kalbe hem bedene tam bir şifa kaynağıdır. Zira sünnetin aslı vahye daynamaktadır. Kâinatın Rabbi, insanlık için hususi ve razı olduğu bir model olan sünnete itaat etmemizi bize emrediyor. Biz böyle bir modele uymazsak hem dünyamız hem de ukbamız helak olur. Öyle ise Allah Resulü'nün (asm) getirdiği Sünnet-i Seniyyeye sımsıkı sarılmalıyız.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü