"Sünnet-i Seniyyeyi bilen, katiyen anlar ki, edebin envaını, Cenâb-ı Hak, Habibinde cem etmiştir." İzah eder misiniz?
Değerli Kardeşimiz;
"Sünnet-i Seniyye edeptir. Hiçbir meselesi yoktur ki, altında bir nur, bir edep bulunmasın. Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm ferman etmiş: اَدَّبَنِى رَبِّى فَاَحْسَنَ تَاْدِيبِى Yani, 'Rabbim bana edebi güzel bir surette ihsan etmiş, edeplendirmiş.' "
"Evet, siyer-i Nebeviyeye dikkat eden ve sünnet-i seniyyeyi bilen, katiyen anlar ki, edebin envaını, Cenâb-ı Hak, Habibinde cem etmiştir. Onun sünnet-i seniyyesini terk eden, edebi terk eder. بِى اَدَبْ مَحْرُومْ بَاشَدْ اَزْ لُطْفِ رَبْ kaidesine masadak olur, hasaretli bir edepsizliğe düşer." (Lem'alar, On Birinci Lem'a, Yedinci Nükte)
Peygamber Efendimiz (a.s.m), Allah’ın bütün isimlerini üzerinde en mükemmel bir şekilde gösteren bir ayna hükmündedir. Ayrıca insanlığa, Allah’ın razı olduğu bir model ve mükemmel bir örnektir. İşte bu noktalardan dolayı, onun (asm) bütün hâl ve davranışları güzeldir, edebin her çeşidini üzerinde barındırıyor.
Peygamber Efendimizin (a.s.m) davranışları, sözleri ve halleri rastgele ve alelade değildir. Her davranışın altında bir nur, bir edep ve bir ilahi ismin hükmü ve tecellisi bulunuyor. Bu sebeple sünnete muhalefet etmek, zımnen Allah’a ve onun rızasına muhalefet etmek anlamına geliyor.
Biz edeb kelimesini, her duruma karşı doğru ve mutabık bir davranış sergilemek olarak anlıyoruz. Eşine nazik, çocuğuna şefkatli, amansız bir düşmana karşı çetin ve sert davranmak gibi. Peygamber Efendimizin (asm) edebi, kime, nerede ve nasıl davranılacağını en iyi bilen ve uygulayan olarak özetlenebilir.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü