Risale-i Nur Külliyatının tamamına da "Sözler" denilmesinin hikmeti ne olabilir?

Cevap

Değerli Kardeşimiz;

Üstad Hazretleri Külliyat'ın tamamını "Sözler" olarak adlandırıyor. Diğer eserlerinin değil de "Sözler"in Külliyat'ın tümüne isim olarak verilmesi konusunda farklı şeyler söylenebilir. Benim hatırıma şöyle bir mana geliyor:

Risalelerde temel gaye, iman hakikatlerinin asrın idrakine uygun olarak izah ve ispatlarıdır. Allah’a iman birçok Söz’de işlenmiştir. Meleklere iman Yirmi Dokuzuncu Söz’de, kitaplara iman Yirmi Beşinci Söz olan Kur’an bahsinde, peygamberlere iman On Dokuzuncu Söz’de, ahirete iman Onuncu Söz’de, kader Yirmi Altıncı Söz’de en mükemmel şekilde işlenmiştir. Diğer Sözler de dolaylı olarak hep iman hakikatleriyle ilgilidir. Mesela, On İkinci Söz’de felsefe hikmetiyle Kur’an hikmetinin mukayesesi işlenir. Bu Söz de kitaplara imanla ilgilidir. Keza On Yedinci Söz dünyadan ayrılmanın hakikatinden bahsetmekle ahirete imanla ilgili bir konuyu işler. Nur Külliyatı'nın diğer eserlerinde de bu konular yer yer işlenmişse de sanki onlar "Sözler"deki temel üzerine bina edilmişlerdir.

Ayrıca, bu ismin verilmesinde “Lem’alar, Şualar, Katre, Zerre” de olduğu gibi bir tevazu da söz konusudur.

Dikkat edildiğinde Sözler’de iki konu dışında kalanların hepsinde iman hakikatlerinden bahsedildiği görülür. Bu iki konu ise sahabeler ve içtihat konularıdır. Burada şöyle ince bir mana da olabilir. Sahabelere karşı çıkmakla ve içtihadı yanlış mecralara dökmekle, birçok insan Ehl-i sünnet cemaatine ters bir istikamete gitmişler ve dalalet fırkalarına dahil olmuşlardır. Bu iki konu da netice itibariyle yine imanla ilgili olduğundan Sözler’de yer almışlardır.

Külliyat'ın tümüne "Sözler" denilmesinin bir sebebi de Üstadın şu tespiti olabilir:

"Elbette nev'-i beşer, âhir vakitte ulûm ve fünuna dökülecektir. Bütün kuvvetini ilimden alacaktır. Hüküm ve kuvvet ise, ilmin eline geçecektir." Hem o Kur'an-ı Mu'ciz-ül Beyan, cezalet ve belâgat-ı Kur'aniyeyi mükerreren ileri sürdüğünden remzen anlattırıyor ki: "Ulûm ve fünunun en parlağı olan belâgat ve cezalet, bütün enva'ıyla âhirzamanda en mergub bir suret alacaktır. Hattâ insanlar, kendi fikirlerini birbirlerine kabul ettirmek ve hükümlerini birbirine icra ettirmek için, en keskin silâhını cezalet-i beyandan ve en mukavemet-sûz kuvvetini belâgat-ı edadan alacaktır."(1)

Nur Külliyatı da çok beliğ ve ikna edici konuşan bir hatip gibidir ve “Sözler"iyle bütün insanları imana, İslam’a, ahlâk ve fazilete davet etmektedir.

(1) bk. Sözler, Yirminci Söz, İkinci Makam.

Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü

Kategorileri:
Okunma sayısı : 5.394
Sayfayı Word veya Pdf indir
Bu içeriği faydalı buldunuz mu?

BENZER SORULAR

Yükleniyor...