Risalelerde Geçen Hadislerin Kaynakları Neden Yazılmamıştır, Hikmeti Nedir?

Cevap

Değerli Kardeşimiz;

Risale-i Nurlar klasik tefsirlerde olduğu gibi ayet ve hadisleri baştan sona kadar tetkik eden ve sıra üstüne giden bir tefsir değildir. Nurlar daha çok bu asrın hastalıklarına ve meselelerine hitap eden ve ilham kaynaklı manevî bir tefsirdir. Bu sebeple ayet ve hadislerin nazım ve kalıpları ile değil, manevî ve remzi manaları ile meşguldür. Risale-i Nurlarda geçen ayetler altı yüz civarında, hadis ise bin civarındadır ki, sonradan bunların senet ve kaynakları ayrıca çalışılmıştır.

Risale-i Nurlar ekseri olarak dağda bayırda, hapishane köşelerinde zor şartlar altında ilham ile yazıldığı için, klasik tefsirlerde olduğu gibi kaynak ve indeks çalışması daha sonraki dönemlerde talebeleri tarafından tanzim edilmiştir.

Risale-i Nurlarda ayet ve hadisler orijinal metni ile yazıldığı için, kaynakları okuyanlara havale edilmiş oluyor. Bazen de senet ve kaynaklarını bizzat Üstad kendi veriyor. Nitekim On Dokuzuncu Mektup'ta üç yüze yakın mucize ezberden senet ve kaynakları ile yazdırılmıştır.

Üstad, ekseriyetle hadisleri lafız olarak değil, mana olarak kullanıyor. Yani lafzı bil hadis şeklinde değil, hadis-i bil mana şeklinde kullanıyor ki, bu da caizdir. Üstad buna şu ibareler ile ifade ediyor:

"İHTAR: Şu risalede çok ehâdis-i şerife nakletmişim. Yanımda kütüb-ü hadisiye bulunmuyor. Yazdığım hadislerin lâfzında yanlışım varsa, ya tashih edilsin, veyahut 'hadis-i bilmânâdır' denilsin. Çünkü, kavl-i râcih odur ki, 'Nakl-i hadis-i bilmânâ caizdir.' Yani, hadisin yalnız mânâsını alıp, lâfzını kendi zikreder. Madem öyledir; lâfzında yanlışım varsa, hadis-i bilmânâ nazarıyla bakılsın."(1)

(1) bk. Mektubat, On Dokuzuncu Mektup.

Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü

Okunma sayısı : 6.354
Sayfayı Word veya Pdf indir
Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yükleniyor...