Risalelerin bir kısmında ayet mealleri verilmemesinin hikmeti ne olabilir?

Cevap

Değerli Kardeşimiz;

Ekser muhatabın avam olması izah ve açıklamayı gerektirir. Ayrıca, sadece ayetin mealine bakıp, "Ayet yalnız bunu demek istiyor." deyip geçmemek için meal verilmemiş olabilir. Kaldı ki, mealler çok sayıda ve her yerde vardır, onlara havale etmiş olabilir.

Ayrıca meal, tek bir anlam içermektedir. Tefsir ise bir çok anlamı ortaya koymaktadır. Üstad, meal vermemekle, muhatabı ayetin mana denizine girmesini sağlamaktadır. Şayet meal verilmiş olsaydı, okuyucu kısa mealle yetinip, tefsirini okumayabilirdi. Kaldı ki, Risaleler bir tefsir kitabıdır.

Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü

Kategorileri:
Okunma sayısı : 4.011
Sayfayı Word veya Pdf indir
Bu içeriği faydalı buldunuz mu?

Yorumlar

serdar123
Peki o zaman meal verdiği yerleri nasıl açıklayacağız? Buralarda sadece meal okunsun, tefisr okunmasın diye mi, böyle açıklama çok eksik kanaatindeyim
Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.
Editor (editor)

Bir mealden alıp öğrenmek mümkündür.

Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.
Ziyaretçi (doğrulanmadı)
Meal verilen kısımlardan, bir mealde dikkat edilmesi gereken inceliklere işaret var diye anlıyoruz biz.
Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.
ISPARTA
üstada sadık olmak lazım.verılmesi gereken yeri vermiş.gerekmeyen yerleri vermemiş.
Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.
bakiduman
Elhasıl: Lisan-ı nahvî olan lisan-ı Arabînin câmiiyeti ve elfaz-ı Kur'aniyenin i'cazı öyle bir tarzdadır ki, kabil-i tercüme değildir! Belki "muhaldir" diyebilirim. Kimin şübhesi varsa, i'caza dair Yirmibeşinci Söz'e müracaat etsin. Tercüme dedikleri şeyler ise, gayet muhtasar ve nâkıs bir mealdir. Böyle meal nerede; hayatdar, çok cihetlerle teşa'ub etmiş âyâtın hakikî manaları nerede?Değerlik kardeşim edebiyatçıların ittifak ettikleri bir nokta varki bir edebi metni başka bir dile çevirmek o edebi metnin ruhunu katletmek hükmündedir.Yani ingilizce yazılmış bir şiiri hakiki manada anlaya bilmek için birincisi o dili çok iyi bilmek gerekir çünkü şair duygularını en iyi şekilde ifade edebilmek için ingiliz dilinin bütün inceliklerini şiirinde kullanmıştır ikincisi;şiir bir sanat olduğundan şiirdeki sanat inceliklerini anlaya bilmek için edebi sanatları çok iyi bilmek gerekir.Bu yüzdendirki bir edebi metni alıp kendi dilinden başka bir dile birebir ruhunu,inceliklerini muhafaza ederek çevirmek muhaldir.Bırak edebi metni içimize iyice yerleşmiş olan ve hemen herkesin rahatlıkla anladığı (Dam üstünde saksağan vur beline kazmayı)atasözünü bir fransıza anlatmak için nekadar gayret sarfetmemiz ve dil dökmemiz gerekir.Dil değince basit bir ifade sanatı anlamamalıyız.Bunun içine,mecazlar,mürseller,kinayeler,deyimler,teşbihler v.b girdiği gibi,şırıl şırıl söcüğünde olduğu gibi doğadaki bir sesin cümleye yansıyarak o metne bir tat ve zenginlik vermesi olarak alğılamalıtız.uyaklara,kafiyelere hiç girmiyorum.Bir insan bir yabancı dili 1-2 senede konuşabilir fakat o dilin inceliklerini,edebi sanatsal yapısını kolayca öğrenemez.Bu yüzden kuranın ayetlerini hakiki manada anlayabilmek için en azından arapçayı ve belağat ilmini çok iyi bilmek gerekiyor.Bunu herkes yapamayacağından dolayı tefsirlere ihtiyaç doğmuş.Sorunuza gelince mealin arkasından o ayetin tefsiri yapıldığı için ayetin mealini vermek veya vermemek çok ehemmiyet arzetmiyor.çünkü her iki haldede ayetin kasdettiği hakiki manalar tefsirinde anlaşılıyor fakat bazı yerlerde konunun akışı içerisinde konuya kuvvet katmak için ayetin mealide verilebiliniyor.
Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.
Yükleniyor...