Rızık peşinde koşma ile hırs arasında fark var mı?

Cevap

Değerli Kardeşimiz;

Cenab-ı Hak, kâinatta sürekli bir faaliyet olması için ve esmâ ve sıfatların muktezası olarak insanı her şeye muhtaç olarak yaratmıştır. Eğer insanlar ve diğer canlılar rızıklarını çok kolay bir şekilde elde etseydiler, atalet ve yeknesaklık olurdu. Birçok isim tecelli etmez, mânası gizli kalırdı.

Bu yüzden Allah bazı şeylerin vücuda gelmesini sebeplere bağlamış, tâ ki hayvanlar ve insanlar rızıklarının peşinden koşsunlar, çalışıp çabalasınlar tembellikten kurtulsunlar ve birçok isim de tezahür etsin. Hem bir meşgale hem de faaliyet olsun. Rızık, ihtiyaç olmasa idi, rızka lezzet ve şevk konulmasa idi, dünya atalet tarlası hükmüne gelirdi; şenlik ve hareket olmazdı.

Evet, madem hayatı veren O’dur. O hayatı koruyacak levazımatı da O verecektir. Yalnız, hükûmetin asker için ofislerde cem’ ettiği erzakı askerlere taşıttırdığı, temizlettirdiği, öğüttürdüğü, pişirttiği gibi, Cenâb-ı Hak da hayat için lâzım olan levazımatı küre-i arz ofisinde yaratıp cem’ ettikten sonra, o erzakın toplanmasını ve sair ahvalini insana yaptırır ki, insana bir meşguliyet, bir eğlence olsun ve atâlet, betâlet azabından kurtulsun.” (Mesnevi-i Nuriye)

Rızkı aramak için çalışıp çabalamak gayet hikmetli ve güzel bir adetullahtır ve ibadettir. Ama aşırı gidip rızkı hırs ile talep etmek, tevekkül ve teslimiyete zıt bir durum arz ettiği için, Allah ceza olarak da zorlaştırıyor. İnsanlarda tam, hayvanlarda ise basit bir irade olmasından, bazen fıtratına konulmuş duygu ve cihazları, maksadının dışında kullanabiliyorlar. Bu da Allah’ın koymuş olduğu sünnetullah kanunlarına zıt olduğundan, onlara fıtrî bir ceza verebiliyor. Rızkı, hırs ile isteyene onu zorlaştırması gibi.

Hırs, hakkına razı olmamak ve neticeye kanaat etmemektir. Elimizden geleni yaptıktan sonra, neticesine kanaat etmemek, hırs gösterip; “Neden daha çok gelmedi?” “Niçin daha çok kazanmadım?” diye sızlanmak kulluğa zıttır, takdire razı olmamaktır.

Yirmi İkinci Mektup'ta geçen bahis hırsa bakar. Yedinci Şua'daki bahis ise, adetullah olan rızkı aramak ve çabalamak mânasına bakar. Bu yüzden aralarında bir tezat ve tenakuz yoktur yoktur.

Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yükleniyor...