48
İçerikler
-
"Risaletü’n-Nur hakaik-i İslâmiyeye dair ihtiyaçlara kâfi geliyor, başka eserlere ihtiyaç bırakmıyor." Risale-i Nur'un sahası daha ziyade iman hakikatleri iken, buradaki "İslâm hakikatleri" ifadesini nasıl anlayabiliriz?
-
"Hem madem ben sizlere kanaat ettim ve ediyorum, başkalara bakmıyorum, meşgul olmuyorum; siz dahi Risaletü’n-Nur’a kanaat etmeniz lâzımdır, belki bu zamanda elzemdir." cümlesini nasıl anlamalıyız?
-
"Bazı ulemanın yeni eserlerinde meslek ve meşrep ayrı ve bid’atlara müsait gittiği için..." cümlesini devamıyla izah eder misiniz?
-
"Risale-i Nur zındıkaya karşı hakaik-i imaniyeyi muhafazaya çalışması gibi, bid'ata karşı da huruf ve hatt-ı Kur'an'ı muhafaza etmek bir vazifesi iken..." Latinceye müsaade eden Üstad'ı, bu cümlelerle nasıl telif edeceğiz?
-
"İlm-i din perdesinde tesirli bir surette darbe vuran bazı hocaların, darbede istimal ettikleri eserleri almışlar." Burada bahsedilen eser ve müellifleri kimdir?
-
"Mesleğimiz, tecavüz değil tedafüdür. Hem tahrip değil, tamirdir. Hem hâkim değiliz, mahkûmuz. Bize tecavüz eden hadsizdirler. Mesleklerinde, elbette çok mühim ve bizim de malımız hakikatler var." İzah eder misiniz?
-
"Hâdisât-ı zamaniye bahanesiyle Vehhâbîlik ve Melâmîliğin" Melamilik hakkında geniş bilgi verir misiniz? Bunların kendilerini tarikat değil, hakikat ehli görmeleri ne kadar doğrudur ve neden kaynaklanıyor?
-
"Umuma teşmil suretiyle değil, fakat herhalde hakikat-i İslâmiyenin içinde cereyan edip gelen esas-ı velâyet ve esas-ı takvâ ve esas-ı azimet ve esâsât-ı Sünnet-i Seniye gibi..." Buradaki “umuma teşmil suretinden” kasıt ne olabilir?
-
"Esas-ı velâyet ve esas-ı takvâ ve esas-ı azimet ve esâsât-ı Sünnet-i Seniye gibi ince, fakat ehemmiyetli esasları muhafaza etmek bir vazife-i asliyesidir." cümlesini izah eder misiniz?