On Altıncı Mektubun Zeyli

İçerikler


  1. On Altıncı Mektub'un Zeyli'nde anlatılmak istenen husus nedir, izah eder misiniz?

  2. "Said elli bin nefer kuvvetindedir; onun için serbest bırakmıyoruz." Bediüzzaman için kullanılan bu söz ne manadadır?

  3. "Takdir-i Hüda kuvve-i bâzû ile dönmez, Bir şem'a ki Mevla yaka, üflemekle sönmez!" İzah eder misiniz?

  4. "Fena ve fâni bir adamın, güzel ve baki şöyle bir sözü var." Bu adam kimdir?

  5. "Fena ve fâni bir adamın, güzel ve bâki şöyle bir sözü var." ifadesi; Ehl-i sünnet dışındaki insanların güzel düşünceleri ve faydalı sözlerini kullanmanın sakıncası olmadığını mı gösteriyor?

  6. "Ehl-i dünyanın hükmü var, şevketi var, kuvveti varsa; Kur’an’ın feyziyle, hadiminde de şaşırmaz ilmi, susmaz sözü vardır. Yanılmaz kalbi, sönmez nuru vardır." İzah eder misiniz?

  7. "Ben ehl-i dünyanın dünyasına karışmadım ki onların mahkûmu olayım, onlara müracaat edeyim. Ben, kader-i ilahinin mahkûmuyum ve ona karşı kusurum var, ona müracaat ediyorum." İnsan kaderin mahkûmu değildir. Burada Üstad neyi kastediyor?

  8. "Gayr-ı meşru bir muhabbetin neticesi, merhametsiz bir adâvet olduğu,.." ne demektir, izah eder misiniz?

  9. "Adil olan kader-i İlahi, layık olmadıkları halde meylettiğim şu ehl-i dünyanın zalim eliyle beni tazip ediyor." Buradaki ehl-i dünya kimlerdir?

  10. "Üç sene Rusya’da, esaretimde çektiğim zahmet ve sıkıntıyı, burada bu dostlarım bana üç ayda çektirdiler." Üstad'ın "dostlarım" dediği kimlerdir?

  11. "İmanınızın kurtulmasına ve saadet-i ebediyenize hizmet ediyorum. Demek hizmetim halis, lillah için olmamış ki,.. Her fırsatta beni incitiyorsunuz." İzah eder misiniz?

Yükleniyor...