On Altıncı Mektubun Zeyli
İçerikler
-
On Altıncı Mektub'un Zeyli'nde anlatılmak istenen husus nedir, izah eder misiniz?
-
"Said elli bin nefer kuvvetindedir; onun için serbest bırakmıyoruz." Bediüzzaman için kullanılan bu söz ne manadadır?
-
"Takdir-i Hüda kuvve-i bâzû ile dönmez, Bir şem'a ki Mevla yaka, üflemekle sönmez!" İzah eder misiniz?
-
"Fena ve fâni bir adamın, güzel ve baki şöyle bir sözü var." Bu adam kimdir?
-
"Fena ve fâni bir adamın, güzel ve bâki şöyle bir sözü var." ifadesi; Ehl-i sünnet dışındaki insanların güzel düşünceleri ve faydalı sözlerini kullanmanın sakıncası olmadığını mı gösteriyor?
-
"Ehl-i dünyanın hükmü var, şevketi var, kuvveti varsa; Kur’an’ın feyziyle, hadiminde de şaşırmaz ilmi, susmaz sözü vardır. Yanılmaz kalbi, sönmez nuru vardır." İzah eder misiniz?
-
"Ben ehl-i dünyanın dünyasına karışmadım ki onların mahkûmu olayım, onlara müracaat edeyim. Ben, kader-i ilahinin mahkûmuyum ve ona karşı kusurum var, ona müracaat ediyorum." İnsan kaderin mahkûmu değildir. Burada Üstad neyi kastediyor?
-
"Gayr-ı meşru bir muhabbetin neticesi, merhametsiz bir adâvet olduğu,.." ne demektir, izah eder misiniz?
-
"Adil olan kader-i İlahi, layık olmadıkları halde meylettiğim şu ehl-i dünyanın zalim eliyle beni tazip ediyor." Buradaki ehl-i dünya kimlerdir?
-
"Üç sene Rusya’da, esaretimde çektiğim zahmet ve sıkıntıyı, burada bu dostlarım bana üç ayda çektirdiler." Üstad'ın "dostlarım" dediği kimlerdir?
-
"İmanınızın kurtulmasına ve saadet-i ebediyenize hizmet ediyorum. Demek hizmetim halis, lillah için olmamış ki,.. Her fırsatta beni incitiyorsunuz." İzah eder misiniz?