Tarihçe-i Hayat'ta bahsedilen "karınca hadisesi" hakkında bilgi verebilir misiniz?
Değerli Kardeşimiz;
Tarihçe-i Hayat adlı eserde geçen ifadeleri olduğu gibi aşağıya alıp, sonra değerlendirmesini yapalım:
"Mezkûr türbeye kapandığı vakit küçük biraderi Mehmed yemeğini getiriyordu. Yemek içindeki taneleri, kubbenin etrafında bulunan karıncalara vererek, kendisi ekmeğini yemeğin suyuna batırarak kanaat ediyordu."
“Neden dolayı taneleri karıncalara veriyorsun?” denildiğinde,
“Bunlarda hayat-ı içtimaiyeye malikiyet ve fevkalâde vazifeşinaslık ve çalışma bulunduğunu müşahede ettiğim için, cumhuriyetperverliklerine mükâfaten kendilerine muavenet etmek istiyorum.” cevabında bulunmuştur.(Haşiye)"
"Haşiye: 1935’de Eskişehir Ağır Ceza Mahkemesinde 'Cumhuriyet hakkında fikrin nedir?' sualine cevaben, 'Eskişehir Mahkeme Reisinden başka, daha sizler dünyaya gelmeden benim dindar bir cumhuriyetçi olduğumu elinizdeki tarihçe-i hayatım ispat eder.' diyerek yukarıda zikredilen karınca hâdisesini anlatır ve şöyle der:"
“Hulefa-yı Raşidîn her biri hem halife, hem reis-i cumhur idi. Sıddık-ı Ekber, Aşere-i Mübeşşereye ve sahabe-i kirama elbette reis-i cumhur hükmünde idi. Fakat mânâsız isim ve resim değil, belki hakikat-i adaleti ve hürriyet-i şer’iyeyi taşıyan mânâ-yı dindar cumhuriyetin reisleri idiler.”(1)
Yurarıdaki ifadelerden de anlaşıldığı gibi, karıncalar cumhuriyetçidir. Yani toplum olarak yaşarlar ve herkes kendi sorumluluğunu çok iyi biliyor. Diğer yandan herkes kendi vazifesini hiç aksatmadan yapıyor. Zaten demokrasi ve cumhuriyet de bu anlama gelmektedir. Herkes kendi vazife ve sorumluluğunu bilir ve vazifesini ihmal etmez.
Bir başka yerde Üstadımız arıları da örnek vermektedir. Arılar da tıpkı karıncalar gibi kendilerine düşen vazifelerini en iyi şekilde yapmaktadırlar.
(1) bk. Tarhçe-i Hayat, İlk Hayatı.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü