"Kamus, her kelimenin kaç manaya geldiğini yazıyor. Ben de bunun aksine olarak, her manaya kaç kelime kullanıldığını gösterir bir kamus vücuda getirmek merakına düştüm." Buna misal verir misiniz?
Değerli Kardeşimiz;
"Bilâhare Siirt’e bağlı Tillo kasabasına gitti. Meşhur bir türbeye kapandı. Orada harika olarak Kamus-u Okyanus’u Bâbü’s-Sin’e kadar hıfzetti. Ne fikre binaen 'Kamus'u hıfzettiği sorulduğunda, 'Kamus, her kelimenin kaç manaya geldiğini yazıyor. Ben de bunun aksine olarak, her manaya kaç kelime kullanıldığını gösterir bir kamus vücuda getirmek merakına düştüm.' cevabında bulundu."(1)
Fîrûzâbâdî’nin lügat, tefsir, hadis ve edebî ilimlere âit kırktan fazla eseri vardır. Bunların en önemlisi, "Kâmûs-ül-Muhît vel-Kâbûs-ul-Vesît" adlı benzeri yazılmamış olan lügat kitabıdır. Mütercim Âsım Efendi tarafından Türkçeye tercüme edilen bu eseri "El-Okyanûs el-Basît fî Tercümeti’l-Kâmûs el-Muhît" adıyla İstanbul’da Osmanlıca olarak basılmıştır. Bu tercüme eser; hem tercüme, ikmal, tashih ve tenkit, hem de eṣ-Ṣıḥâḥ’ı müdafaa özellikleri taşımaktadır.(2)
Risale-i Nur'dan bir misal:
"Hem o nur ile kâinattaki harekât, tenevvüat, tebeddülât, tagayyürat, manasızlıktan ve abesiyetten ve tesadüf oyuncaklığından çıkıp,.."(3) Burada "değişiklik" manasına gelen birkaç kelime zikredilmiştir. Kamus-u Okyanus'ta ise her kelimenin kaç manası olduğu güzelce işlenmiştir. Mesela;
[ع ي ن] (ayn) kelimesi birkaç manası kamusta şöyle verilmiştir:
- Pınar - göze; farisi dilinde Çeşm,
- Ehl-i Belede, yani bir yerin seçilmişleri anlamındadır. (Ayan meclisi gibi),
- Su akıtmak (ayenan),
- Hassa-i basara, gözde olan görücülük ve görme kuvvetidir.
- Bir nesnenin güzide ve efdaline denir. Mesela bir kavmin seyyid ve zişanına denir.
- Gözcü ve bekçiye denir.
- Güneşe denir. Yıldızların ve semanın gözü hükmündedir.
Dipnotlar:
1) bk. Tarihçe-i Hayat, İlk Hayatı.
2) bk. TDV İslam Ansiklopedisi, el-KĀMÛSÜ’l-MUHÎT md.
3) bk. Sözler, On Dokuzuncu Söz.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü