İlk Hayatı
İçerikler
-
Tarihçe-i Hayat'ta geçen, Bediüzzaman'ın ilk hayatı nasıl araştırılmış?
-
Üstad, dokuz yaşından beri görmemiş olduğu validesiyle, acaba mektuplaşarak mı sıla-i rahim vazifesini yerine getirmiş?
-
"Resul-ü Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm ümmetinden sual sormamak şartıyla ilm-i Kur’ân’ın tâlim edileceğini tebşir etmişler." Bir kimsenin Allah’ın Elçisi tarafından bilgi sahibi kılınması, Şiilere has iddiadır. Bir peygamberin böyle görevi olur mu?
-
"İmam-ı Gazâlî Hazretlerinin İhyau'l-Ulûmunda tasavvuf nokta-i nazarında دَعْ مَا يُرِيـبُكَ اِلٰى مَالاَ يُرِيـبُكَ kaidesine ittibaen, ekmeği bile bir zaman terk edip, ot ile idareye koyuldu." Üstad ekmeği neden şüpheli görmüş?
-
Molla Abdullah'ın, "Nazar değmemek için, ben ona ders veriyorum." gerekçesine nasıl bakmak gerek, nazar olmasın diye gizleyerek önlem almak doğru mudur?
-
Tarihçe-i Hayat'ın başında geçen Molla Fethullah Efendinin Üstad Hazretlerine; "Geçen sene deli idin, bu senede mi delisin?" demesindeki amaç ya da mana nedir?
-
"Kamus, her kelimenin kaç manaya geldiğini yazıyor. Ben de bunun aksine olarak, her manaya kaç kelime kullanıldığını gösterir bir kamus vücuda getirmek merakına düştüm." Buna misal verir misiniz?
-
Tarihçe-i Hayat'ta bahsedilen "karınca hadisesi" hakkında bilgi verebilir misiniz?
-
Üstadın, Mustafa Paşa ile mükalemesinde, “Alimlerimi ilzam edemezsen Cizrede seni Fırat Nehrine atarım." diyor, Cizre’den Diclenin geçtiğini biliyoruz, nasıl anlamalıyız?
-
Miran aşireti reisi Mustafa Paşa için oğlu, "Onun akidesi yanlıştır." ibaresini kullanmıştır. Bu ne demektir?
-
"Bu esnada, Mardin’e gelen iki talebeye tesadüf etti. Bunlardan birisi, Cemâleddin-i Efganî’ye mensup olup, diğeri tarikat-i Sünûsiye’den idi." İzah eder misiniz? Efgani’nin mason olduğu söyleniyor, bilgi verir misiniz?
-
"İlk hayat-ı siyasiyesi Mardin'de başlamıştır. Bunun üzerine bir mutasarrıfın pençe-i kahriyle, elleri bağlı, muhafız nezaretinde Bitlis'e nefyedilmiştir." Bu hadisede Bediüzzaman'ın nefyedilmesinin sebebi nedir?
-
Üstad Hafızlığı Tamamlamış mı?
-
Kur'an hakaikinin hıfzının daha ziyade lüzumu var, ifadesini nasıl anlamalıyız?
-
Eski Said için "Hatta çok zamanlar, talebelerini kendi iaşe ederdi." deniliyor. Said Nursi'nin herhangi bir malı ve mülkü olmadığı halde, talebelerinin iaşesini ne ile temin etmiştir?
-
Üstad'ın “Bir zaman gelecek, herkes benim halime gıpta edecektir.” demesini nasıl anlamalıyız? Bunu bir gurur olarak görenlere nasıl cevap verilebilir?
-
Üstad'a sorulan matematik sorusunu izah eder misiniz? "Bir defasında şöyle bir sual sordular: ‘On beş müslim, on beş gayr-ı müslim farz edilerek, birbiri ardına dizilince bunlara yapılacak her kur’ada gayr-ı müslime isabet etmesi matluptur. Nasıl?..’"
-
"Bu Kur'an İslamların elinde bulundukça, biz onlara hakim olamayız. Ne yapıp yapmalıyız bu Kur'an'ı onların elinden kaldırmalıyız." İngiliz Sömürgeler bakanının söylediği bu sözün tarihi bir belge veya vesikası var mı?
-
"Kur’ân kendi kendini müdafaa edecek." cümlesi ne demektir, nasıl olacak, izah eder misiniz?
-
Üstadımız'a İstanbul'da sorulan soru ve cevaplara ulaşabilir miyiz?
-
"Yahudi Karasso ile Bediüzzaman arasında Selânik’te cereyan eden bir konuşma sırasında..." Üstad’ın Selanik Hayatı hakkında bilgi verir misiniz?
-
"Zalimler için yaşasın cehennem!" ile "Milletimizin imanını selâmette görürsem cehennemin alevleri içinde yanmaya razıyım." ifadesi çelişmiyor mu?
-
"Bitlis, Tiflis, birbirinin kardeşidir... Ben de gelip burada medresemi açacam." demişti Üstad. Kendisi açamadı ama talebeleri açtı. Peki, Üstad'ın Medresetü'z-Zehra isteği bir VASİYET olarak geçerli mi? Böyle bir üniversite açmak mümkün müdür?
-
"Asya’da, âlem-i İslâm'da üç nur, birbiri arkasından inkişafa başlıyor. Sizde birbiri üstünde üç zulmet inkişafa başlayacaktır. Şu perde-i müstebidane yırtılacak, takallüs edecek..." Üstad'ın Rus polisine dediği üç nur nelerdir?
-
Hindistan'ın mekteb-i idadide, Mısır’ın mekteb-i mülkiyede, Kafkas’ın ise mekteb-i harbiyede talim ettiğini söylüyor, Üstad. Peki, neden bu ülkeler için bu okullar söylenmiştir? İsimler gelişigüzel midir?
-
"Kader-i ezelînin nazarında, feleğin inadına, nev-i beşerdeki hikmet-i ezeliyenin sırrını ilân edecektir." cümlesinin izahını yapar mısınız?
-
Bediüzzaman'ın, savaş esnasında gönüllülere cesaret vermek için sipere girmeyerek avcı hattında dolaşması fıkhen caiz mi? Benim gibi sıradan kimseler bu halde vefat etse şehit mi olur, yoksa intihar gibi mesul müdür?
-
Üstad, "Hakikaten üç gülle, ölecek yerine isabet ettiği halde" diyor ve tesir etmediğini ifade ediyor. Bunu alay konusu yapanlara nasıl bir cevap verilebilir?
-
Üstadımız bazı talebelerinin kendi yerinde şehid olduklarını ifade ediyor. Halbuki gerek Kur'an'da gerek Nurlarda ecelin tegayyür etmediği yazıyor. Üstadımız bu sözü hangi makamda söylemiştir?
-
Üstad Hazretlerine Sofya Ateşemiliterliği tarafından verilen pasaportta rütbe olarak "Fahri Kaymakam" yazıyor. Üstad'ın böyle bir unvanı var mıydı?
-
"Meşihat dairesindeki 'Darü'l-Hikmeti'l-İslâmiye' azalığına tâyin olundu." Üstad'ın diğer azalar ile verdikleri fetvaların toplanmış olduğu bir eser var mı?
-
"Eserlerden nakletse de, bazı mühim gördüğü mesâili, tağyir etmeden alırdı. 'Niçin aynen böyle tekrar ediyorsun?' diye sorulduğunda, 'Hakikat usandırmaz. Libası değiştirmek istemem.' buyururdu." Birkaç misal verebilir misiniz?
-
“Namaz kılmayan haindir, hainin hükmü merduttur.” ifadesinde namaz kılmayan Müslümanın hain haline gelmesine sebep nedir? Ayrıca sadece cuma namazı kılan kimseler merdut olmaktan kurtulabilir mi?