33. Söz - Sekizinci Bölüm

Güneşin seyyareleri ile münasebetinin temin eden cazibe kanununun aynı zamanda İlâhî kanun olarak nazara verilmesini açar mısınız?

Seyyarelerin imamları olan güneşe iktida etmelerinden ne gibi dersler çıkarabiliriz?

"Çünkü o câmid cirmleri, o şuursuz büyük kütleleri nihayet derecede intizam ve mizan-ı hikmet içinde,.." bu paragrafı; tesadüfün müdahalesinin imkânsız olduğu hususunda biraz daha açabilir misiniz?

Manzume-i şemsiye; yani güneşe bağlı olan 12 seyyarenin güneşin me’mumları ve meyveleri diye iki tabir kullanılmaktadır. Bu iki tabiri nasıl anlayabiliriz?

"Görüyoruz ki, bu seyyaremiz, bir azamet-i şevket-i Rububiyeti..." Bu ifadeleri biraz daha açabilir miyiz? Küre-i arza pek büyük bir hizmet için, bir uzun seyir ve seyahat ettirilmesinde mevsimlerin yaratılmasının dışında hangi hizmetler düşünülebilir?

"Dolap ve çıkrık hükmünde olan güneşi,.." tabiri ne manaya geliyor? Çıkrık ve dolabın güneşle alakasını kurabilir misiniz?

Güneşin bütün seyyaratı ile beraber saniyede beş saatlik bir mesafeyi kestirmesi neye göredir? Sistemin herkül burcu tarafına veya şemsüş-şümus canibine doğru sevk edilmesi fenni bir tesbit midir? Bir tahmine göre demesini nasıl anlamalıyız?

"Ey kozmoğrafyacı efendi! Hangi tesadüf bu işlere karışabilir? Hangi esbabın eli buna ulaşabilir? Hangi kuvvet buna yanaşabilir?.." Sonuç hükmündeki bu paragrafı sonuna kadar izah eder misiniz?

Açıklayan: Prof. Dr. Alaaddin Başar
Program Adı: Sorularla Sözler

İndirme Linkleri
Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yükleniyor...