"Yıkılmış bir mezarım ki, yığılmıştır içinde Said'den yetmiş dokuz emvat..." cümlesinde yönlendirilen haşiyede geçen; "Bu kıta onun imzasıdır." ifadesini nasıl anlamalıyız?
Değerli Kardeşimiz;
"* Yıkılmış bir mezarım ki, yığılmıştır içinde Said'den yetmiş dokuz emvat** bâ-âsâm âlâma."
* Bu kıt'a onun imzasıdır.
** Her senede iki defa cisim tazelendiği için, iki Said ölmüş demektir. Hem bu sene Said yetmiş dokuz senesindedir. Her bir senede bir Said ölmüş demektir ki, bu tarihe kadar Said yaşayacak." (Sözler, Lemeât, EDDÂÎ)
Yıkılmış bir mezarım ki, içinde Said’den yetmiş dokuz cesed, günahlarıyla ve elemleriyle yığılmıştır.
Üstad Hazretleri burada her seneyi bir mezar taşı olarak tasvir ediyor. Açıklama notlarında da izah edildiği gibi, insanın vücudu altı ayda bir yenilendiği için, vücut altı ayda bir ölür, sonra tekrar yeniden dirilir. Üstad Hazretleri her altı ayda ölen cesedini mezara atılmış bir taş kabul ediyor.
Üstad Hazretleri bu mısraları yazdığında kırk yaşlarında olduğu anlaşılıyor (Hicri, 1337) ve Hicri yetmiş dokuza kadar da (1379) yaşayacağına hissikablelvuku olarak işaret ediyor.
Her altı ayı bir taş kabul edersek, yetmiş dokuz taşı ikiye bölünce Üstad'ın bu şiiri yazdığı tarih 1921, yaşının da takriben kırk olduğu ortaya çıkıyor. Bu şiirin yazıldığı tarih 1921 olup Üstad Hazretlerinin bundan tam kırk sene sonra yani 1960'da vefat ettiği sabit olduğuna göre, onun kerameti yazıya geçmiş oluyor.
"Bu cümlenin onun imzası" olması ise, ömür sayfasının ve mektubunun bitişine imzasını atması manasındadır. Yani "Benim ömrüm bu kadar olacak. Bu şiir ve bu mısra da buna şahit ve imza mahiyetindedir." diyor.
İlave bilgi için tıklayınız:
- EDDÂÎ'nin İzah ve Yorumu (Video).
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü
Yorumlar