"Risale-i Nur’a zarar gelecek zannıyla kendini intihar edecekti ki, tab’ ettiği bir küçük risaleye zarar gelmesin. Sonra Üstadı onu men etti ve küçücük bir hâdise oldu..." Malumat verir misiniz?
Değerli Kardeşimiz;
Evvela hatıralarda böyle bir hâdiseye rastlamadık. Fakat rahmetli Bayram Yüksel Ağabeye bu mesele sorulduğunda, mücmel olarak şöyle bahsetmişti:
Üstad'a hakaret eden ve sataşan birisini, o zamanlar daha çocuk yaşlarında bir genç olan rahmetli Ceylan Çalışkan Ağabey silahla yaralamış. Neticede Üstada ve davaya ciddi sıkıntı geleceğini düşünen Ceylan Ağabey de intihara kalkışmış, fakat Üstadımız onu vazgeçirmişti. Bu sebeple Ceylan Ağabey'in evine taharri memurları geliyor. O da Risaleler yakalanacak diye çok korkuyor, hizmete zarar geleceğinden endişe ediyor. Bilahare metinde de geçtiği gibi; barıştırılıyorlar...
Üstadımız bu hâdise ile alakalı bahsi hoş görmemekle birlikte, Dâhiliye Vekiline (İçişleri Bakanı) Nur talebelerinin asayişe hürmetkâr ve hizmetkâr olduğunu ifade etmek için, "İki ehemmiyetsiz hâdiseden başka Nur talebelerinin bir vakasına rastlanmamıştır" diyerek bilgi veriyor. Üstadımızın mevzu ile alakalı ifadeleri aynen şöyledir:
"On küsur sene evvel Afyon Müdde-i Umumîsi 'Altı yüz bin fedakâr talebesi var; beş yüz bin nüsha Risale-i Nur’dan neşretmiş. Belki âsâyişe zarar gelir.' dedi."
"Ona karşı Said demiş ki: 'Mâdem altı yüz bin fedakâr talebesi var. Bu on beş senedir bana bu kadar zulmediliyor. Bir tek vukuatı hiçbir zabıta ve mahkeme gösteremedi.'”
"Hem dedim: 'Ey müdde-i umumî! Eğer bin müdde-i umumî, bin emniyet müdürü kadar âsâyişin teminine Risale-i Nur hizmet etmemişse, Allah beni kahretsin. Siz de bana ne ceza verirseniz verin.' dedim. O bu sözüme karşı hiçbir çare bulamadı."
"Yalnız bir iki sene sonra Nur'un bir küçük talebesiRisale-i Nur’a zarar gelecek zannıyla kendini intihar edecekti ki, tab ettiği bir küçük risaleye zarar gelmesin. Sonra Üstadı onu men etti ve küçücük bir hâdise oldu ve ikisi de barıştırıldı."
"Hâlbuki bir Üstad'ın on tane fedakâr talebesi bulunsa -hattâ biri selâm etmiş tokat vurulmuş, biri elini öpmüş tahkir edilmiş- hiçbir fedakârı, âsâyişe ilişmemek için sükût etmişler. Said’den işitmişler ki, 'Benim yüz ruhum olsa âsâyişe feda ediyorum.'”(1)
(1) bk. Emirdağ Lahikası-I, 147. Mektup.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü
Yorumlar
"Kendi ihtiyarıyla, kendi rızasıyla kendini feda etse, o fedakârlık bir şehadettir ki, o başka mes'eledir." cümlesi ile değerlendirdiğimizde; bizim de başımıza geldiğini varsayarsak bizde nurlara zarar gelmesin diyerek kendimizi feda etsek intihar olurmu yani şer'an caiz midir. Yani azap var mıdır yoksa mertebei şehadet midir?
Bu cümlede intihar söz konusu değil başkaları tarafından öldürülmeyi göze alma söz konusudur ki bu şehitliktir. Bizim yukarıdaki olayı örnek alıp intihar etmeye teşebbüs etmemiz caiz olmaz.