Yirminci Mektup'taki on bir kelimelik Kelime-i tevhidin ism-i azam mertebesini taşımasını nasıl anlamalıyız?
Değerli Kardeşimiz;
“Bir rivayet-i sahihada İsm-i Âzam mertebesini taşıyan şu cümle-i tevhidiyenin on bir kelimesi var.” ifadesinden anlaşıldığı gibi, bu on bir kelimenin birlikte zikredildiği cümle-i tevhidiye, ism-i âzam mertebesini taşımaktadır.
İsm-i âzamın kati olarak bilinmemesi, bütün ilahi isimlerin ism-i âzam olma ihtimali olduğunu ve her ismin zikredilmesi lüzumunu ders vermektedir. Nitekim Üstad Hazretleri, Otuzuncu Lem’a’ya konu olan altı ismi (Ferd, Hayy, Kayyum, Hakem, Adl, Kuddüs) izah ederken, her birisi için “Bir ism-i azam yahut ism-ı azamın altı nurundun bir nuru olan…” şeklinde bir kayıt koyar. Hazret-i Ali (ra.) Efendimiz, bu altı ismin birlikte İsm-i Âzam olduğunu beyan etmiştir. Üstad'ımız da bu beyana istinaden söz konusu her bir ismin bir ism-i âzam olabileceğini yahut altı ismin birlikte ism-i âzam olması hâlinde de bu isimlerin her birinin “ism-i âzamın altı nurundan bir nuru” olduğunu ifade etmiştir.
Bu cümle-i tevhidiyede de benzer bir durum vardır. On bir kelimenin tümünün nurunun bir araya gelmesi ile bir ism-i âzam gücü ve kuvveti meydana gelebilmektedir.
Nitekim bu cümlede zikredilen ilk isim, Allah ismi celilidir ve bu ismin ism-i âzam olduğunda ittifaka yakın bir kanaat birlikteliği vardır. Fatiha’da ve besmelede ilk olarak Allah isminin zikredilmesi ve Kur’an-ı Kerim'de en fazla zikredilen ismin Allah ismi olması da bu ittifakı desteklemektedir.
İlave bilgi için tıklayınız:
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü