"Allah'ın kelâmı değil ki, mensuh olmasın. İşte zaman onu nesheder." cümlesinden, Allah'ın kelamının nesh edilemeyeceği anlaşılıyor. Bunu Kur'an'daki nesh meselesiyle nasıl tevfik ederiz?

Cevap

Değerli Kardeşimiz;

"Acaba şu sıdk ve kizb mabeyninde mütereddit olan inkâr meselesi, nasıl oldu şu iki esas-ı lâzım ve metine nâsih olabildi, bu inkâr meselesi doğru olsun? Allah'ın kelâmı değil ki, mensuh olmasın. İşte zaman onu nesheder. Zararı faydasına galebesi, neshine fetvâ verir. Mensuh ile amel câiz değildir."(1)

Bu paragraftaki mensuh ifadesi, nesih-mensuh ilmindeki mensuh teriminin aynısı değildir. Burada mensuh olmamak ifadesi, muhkem anlamında kullanılıyor. Malum, Allah’ın muhkem ayetini ya da ayetin muhkem hükmünü, hiçbir şart hiçbir neden ve hiçbir gerekçe ortadan kaldırmaz.

Muhkem ayeti ancak Allah dilerse kaldırır, bu da ancak yine bir ayet ya da Allah'ın izniyle mütevatir bir hadis ile olabilir. Allah’ın kelamını başka bir sebep başka bir güç başka bir faktör değiştiremez. Allah’ın kelamının mensuh olmaması, bu anlama gelmektedir, yoksa -haşa- Allah kendi koyduğu hükmü değiştiremez denilemez.

Allah’ın muhkem ayetleri dışında, her hüküm belli bir neden belli bir gerekçe ile ya ayet ile ya hadis ile veya cumhur-u ulemanın içtihadı ile nesh olabilir. Kalıcılık ve değişmezlik ancak muhkem ayetlere ait bir özelliktir, bunun dışındaki her bir hüküm değişir, eskir ve bozulabilir.

Bu sebepledir ki insanların oluşturduğu kanun ve anayasalar on yılda bir değişebilir. "Allah’ın kelâmı değil ki, mensuh olmasın." cümlesi zaten her şeyi özetliyor.

(1) bk. Münazarat.

Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü

Kategorileri:
Okunma sayısı : 2.351
Sayfayı Word veya Pdf indir
Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yükleniyor...