"Amentü billâhi ve bi’l-yevmi’l-âhir” iki rükn-ü imanidir. Bu iki rükne niçin tılsım-ı müşkülküşa deniyor? Sadece bu iki rükün mü saadet kapısını açıyor? Diğer iman esasları niçin nazara verilmiyor?
Değerli Kardeşimiz;
Bu iki iman rüknü bütün iman esaslarının temeli hükmündedir. Bunlar insanı ferahlatan ve rahatlatan iki cevher gibidir. Diğer iman esaslarında da bu tılsım ve ferahlatma elbette vardır, ama bu ikisi iman esaslarının kutupları hükmündedir.
Evet, “Bir harf kâtipsiz, bir hane ustasız olmayacağına” göre, şu muhteşem âlemi kim yaratmıştır? Bu âlemi insanın hizmetine kim vermiştir?
Henüz insan yaratılmamışken bu kâinatı insana göre kim planlamış, her şeyi insan merkezli olarak kim donatmıştır?
İşte Allah’a iman bu ve benzeri bütün suallerin cevaplarını verir ve kâinatın tılsımını çözer ve muammasını halleder.
Ancak iş bununla kalmaz. Böyle bir âlemin her şeyiyle imdadına koştuğu, her ihtiyacına cevap verdiği insan, niçin ölmekte, öldükten sonra hiçliğe mi gömülmektedir? O zaman bu âlemdeki harika nizam, muhteşem icraatlar, sonsuz rahmet tecellileri hiçlikle mi son bulmaktadır? Bu önemli meseleyi de ahirete iman halleder.
Bunlar her aklın sorduğu ve cevabını aradığı suallerdir. Bütün peygamberler bu suallerin cevabını öğretmek için gönderildiği gibi, semavî kitaplar da bunun için indirilmiştir.
İnsan aklı, bu iki sualin cevabını bulmadıkça, meleklerin var olup olmadığı yahut her şeyin planlı ve programlı yürütüldüğü o kişiyi fazla ilgilendirmez.
Demek oluyor ki, bu iki iman rüknü insanın suallerine cevap verdikten sonra kişinin diğer iman rükünlerine iman etmesi beklenir.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü