Asr-ı saadetin dahi kıyametten korkmasını nasıl anlamalıyız? O zaman da kendilerine yakın hissettikleri kıyametin bir iki delil ve bürhanı var mıdır?
Değerli Kardeşimiz;
Hz. Peygamber (asm), kıyametin ne zaman kopacağını bildirmemekle beraber, birtakım alâmetlerinden haber vermiştir. Hadis kitaplarında “Kitabu’l-Fiten ve Alâmâtu’s-Sâa, Kitabu’l-Melâhim” bölümlerinde anlatılan bu hadislerden anlaşıldığına göre, yaşlı bir dünyada yaşamaktayız.
Zaten, Hz. Peygamber (asm)'in gönderilmesi, o alâmetlerin bir tanesidir. Çünkü, ahir zaman peygamberidir. Nitekim Rasulullah (asm), işaret ve orta parmağını açıp
“Ben ve kıyamet bu ikisi gibiyiz.”(1)
diyerek, bu gerçeği dile getirmiştir.
Ayrıca, Kur’an’ın açık bir ifadeyle, “kıyamet yaklaştı” demesi, bunun en büyük bir delilidir.(2)
Kıyametin kopmasının çok yakın olduğu hissini veren iki hadis rivayeti şöyledir:
Hz. Aişe'nin (r.ah.) anlattığına göre:
"Bedevi Araplar Allah Resulü'nün yanına geldikleri zaman: 'Kıyamet ne zaman kopacak?' diye kıyameti sorarlardı. Allah Resulü de onlardan en genç olana bakar ve:
'Eğer şu yaşarsa; o ihtiyarlamadan kıyametiniz kopabilir.' buyururdu."(3)
Enes b. Malik'in (r.a.) anlattığına göre:
"Bir adam, Resulüllah'a: 'Kıyamet ne zaman kopacak?' diye sordu. Bu sırada yanında Ensar'dan Muhammed adında bir çocuk bulunuyordu. Allah Resulü (asm)
'Eğer bu çocuk yaşarsa umulur ki o ihtiyarlamadan kıyamet kopabilir.' buyurdu.(4)
Dipnotlar:
1) bk. Tirmizi, Fiten, 139.
2) bk. Kamer, 54/1.
3) bk. Müslim, Fiten, 136.
4) bk. Müslim, Fiten, 137.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü
Yorumlar
Peygamberimiz kıyametin kopma zamanını sahabelerine anlatırken kıyamet sanki kendi devrinde kopacakmış gibi anlatmasının hikmeti nedir
Ecelin ne zaman geleceği belli olsa idi insan ömrünün yarısını gaflet içinde diğer yarısını da ölüm korkusu ile geçirip hayatı çekilmez bir çileye dönüşecekti ve imtihanın sırrı bozulacaktı.
Bu yüzden Allah eceli gizli tutarak insanın hem her an ölüme hazır olmasını temin ediyor hem de ecelin belli olmasından hasıl olacak yoğun ölüm korkusundan kurtarıyor ki hayat bu yolla bir denge üzerinde cereyan etsin. Yani ecelin ömür içinde gizli olması hem insan hayatı açısından hem de imtihan olma açısından çok hassas ve önemli bir denge unsurudur.
Benzer bir mana kıyamet ve dünya içinde geçerlidir. Şayet kıyametin tarihi belli olsa idi ilk insanlar kıyamet bize uzak deyip gaflet içinde yaşayacaklar kıyamete yakın insanlarda kıyametin korkusu ve dehşeti ile hayattan tamamen soğuyacak ve imtihanın ayar ve dengesi bütünü ile bozulacaktı.
Sahabenin kıyametten korkması ve çekinmesi yüksek imanlarının bir tezahürüdür. Onlar ölüm ve kıyametten öyle bir ders ve ibret almışlar ki dünyanın süslü yüzü onları aldatamamış. Şayet kıyametin ileri bir zamanda olacağını düşünmüş olsalardı kıyametin bu ikaz edici özelliğinden istifade edemezlerdi. Sahabe her olaydan ahiret adına bir hisse alma peşindeler olanların önceliği dünya değil ukbadır. Kıyamete de bu açıdan bakmışlar ve imanlarını bu yönde inkişaf ettirmişler.