Bediüzzaman Said Nursi'nin "Özgür bir Kürdistan tohumu ekiyorum. Onu geliştirip büyütün." dediğine dair iftiralara nasıl cevap verebiliriz?
Değerli Kardeşimiz;
Öncelikle, ırkçılık dinimizde haramdır. Said-i Nursi Hazretleri bu asrın müceddidi ve en büyük alimi olması hasebi ile ırkçılığa asla prim ve geçit vermiyor.
Dinsizlik fikrinden sonra en çok mücadele ettiği fikir de ırkçılık fikridir; bunu anlamak için eserlerine bakmak yeterlidir.
Türk ırkçılığı nasıl lanet bir fikir ve onu savunanlar melun ise aynı şekilde Kürt ırkçılığı fikri de lanet bir fikir olup onu savunanlar da melundur. İslam kardeşliği ve İslam milliyetçiliği ortada iken, kavim ve aşiret ırkçılığına gitmek İslam dinini terk etmektir.
Bizim şeref ve haysiyetimiz ırkımızdan değil iman ve dinimizden geliyor. İmanı ve dini olmayanın da şeref ve haysiyeti ırkı kadardır. İlk ırkçılık yapan şeytandır, ırkçılık zımni olarak Allah’ı ve sanatını beğenmemek demektir.
Irkçı bir bakışla Risale-i Nurlara bakarsak, medar-ı fitne çok hususlarla karşılaşabiliriz. Hatta bazı Kürtçüler Risale-i Nurları Türkçü olmak ile itham ediyor, demek herkes kendi hastalıklı bakışı ile Risale-i Nurlara bakıyor, o da sağlıklı ve ihatalı bir bakış olmuyor. Öyle ise Risale-i Nur'a bakarken Müslüman gibi bakmalıyız; o zaman ne kadar hakikatli bir rehber olduğunu idrak ederiz. Yoksa hastalıklı ve batıl, ırkçı bir kafa ile bakmakta bir nur bulunmaz.
“Evet, bir şâirin dediği gibi,
لَوْ كُلُّ كَلْبٍ عَوٰى اَلْقَمْتَهُ حَجَرًا - لَمْ يَبْقَ فِى هٰذِهِ الْكُرَّةِ اَحْجَارُ
“Her üren kelbin ağzına bir taş atacak olsan dünyada taş kalmaz.”(1)
fehvasınca, bu tür mesnedi olmayan hezeyan ve iftiraların önü arkası kesilmez. Bunlara cevap yetiştirmek yerine meseleyi insaf ile öğrenmeye çalışan kardeşlerimize yönelik cevaplar hazırlamalıyız. Böyle art niyetli hezeyancılara anlayacağı dilden bir cevap vermek gerekir. Gerek sitemizde olsun gerek kanaat önderi ağabeylerden olsun bu gibi iftiralara mukni cevaplar veriliyor.
Türkiye'de dinsiz ve ulusalcı bir komite iki kardeş halkı biribirine düşürmeye çalışıyorlar. Üstad Hazretleri ve eserleri bu komitenin önünde önemli bir set olduğundan Türk gençliğini ondan soğutmak için böyle hezeyanlara müracaat ediyorlar.
Said-i Nursi Hazretleri hem Kürt gençliğinin hem de Türk gençliğinin ortak bir değeri, ortak bir vicdan aynasıdır. Kimse bu değeri bozmadan, bu aynayı kırmadan adi emellerine ulaşamaz. O dinsiz komite bunu çok iyi gördüğü için ona olmadık iftira ve bühtanlarda bulunuyorlar.
Türkler ve Kürtler her yönden kardeştirler, ihtilaf ve iftirakları kabil değildir. Her iki tarafta bulunan marjinal kafatasçıları bilsinler ki tek çare ve tek yol İslam kardeşliğidir ve İslam’ın nurudur. Bu nurdan ve bu ışıktan ancak huffaşlar (yarasalar) ve baykuşlar ürker ve korkar.
(1) bk. İşârâtü'l-İ'câz, Bakara suresi, Âyet: 23 ve 24.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü