"Bid'a ile amel eden, kalben tarafdar olmamak şartıyla dost olabilir." Buna göre Latince'ye taraftar olmayanlar dost sınıfına mı giriyor?
Değerli Kardeşimiz;
Risale-i Nurların Latince yazılması ve okunması, hem bir zaruret olmasından hem de Üstad Hazretlerinin fetva vermesinden dolayı bid’at sınıfına girmiyor. Dolayısı ile Nur talebelerinin Latince Risale-i Nurları okumaları ve okutmaları bid’at olmadığı için, talebe olmalarına bir engel teşkil etmiyor. Bid’at olan, Latince yazılara kalben sahip çıkıp hatt-ı Kur’an’a soğuk bakmaktır. Yani Latinceye kalben taraftar olan birisi, değil Nur talebesi olmak, Nurlara dost bile olamaz.
Türkiye'de Latince esas olduğu ve insanların kahir ekseriyeti hatt-ı Kur’anı bilmediğinden dolayı, Üstad Hazretleri Risale-i Nur'un Latin harfleri ile basılmasına ruhsat vermiştir. Zira imana hizmet etmek hatt-ı Kur'an'a hizmet etmekten önce gelir. Öncelik devreye girdiği zaman, daha mühim ve zaruri olan tercih edilir. Bu bir mantık kaidesidir. Üstad Hazretleri de iman hizmetini hatt-ı Kur'an hizmetine tercih etmiştir.
Zaman ve zeminin şartları ve Üstad Hazretlerinin fetvası istikametinde, bizim Latin harflerinden okumamızda hiç bir mahzur yoktur. Ferdî olarak hatt-ı Kur'an'ı öğrenip evimizde ya da başka yerlerde okumamız ise müstahsendir. Hatt-ı Kur'an inşallah Risale-i Nur'un inkişafı ile ileride yeniden alfabemiz olur. Bunun olması için gayret etmek de bir hizmettir.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü