"Bir an-ı seyyale yaşamak, hadsiz envar-ı vücuda medardır." Burada yaşanan andaki var olan mevcudatın vücudu mu kastediliyor? Yoksa mazi ve müstakbeldekilerle de alakası var mı?
Değerli Kardeşimiz;
Bir an varlık sahnesine çıkmak, varlığın birçok derecesine ve nice isimlerin tecellisine mazhar olmak demektir. Bu açıdan bakılınca anın kısalığı ya da uzunluğu ehemmiyetli değildir. Mühim olan varlık sahnesinde bir an boy göstermektir.
Resm-i geçitler için günlerce hazırlık ve provalar yapılır, ama bütün bunlar, tribündeki protokole bir iki dakika görünmek içindir. Burada esas olan bir an görünmektir. O an, bin kameraya alınsa ve bin evde hatıra olarak saklansa, bir iki dakikalık maddi anı kaybetmekle bin farklı yerde bir varlık kazanmış demektir.
Misaldeki gibi zaman ve mekân bir podyumdur, varlıklar ise bu podyumda bir an görülür ve geçerler. O an birçok bakımdan varlık kazanır. Mesela levh-i mahfuz, kiramen kâtibin meleklerinin kayıtları, âlem-i misal, Allah’ın ezelî ilmi ki, bu ezelî ilimde hayatın da bir çeşit tecellisi mevcuttur. Hatta mevcudat ve maddi âlem, bu ilim sıfatından alınan gölgeler hükmündedir.
Allah’ın ilminde mevki kazanmak için uzun zaman ve mekânlara ihtiyaç yoktur, bir an-ı seyyale yeterlidir. Velev bir an olsa, var olan bir şey asla kaybolmaz, yok olmaz, hiçliğe gitmez, ademe mahkûm olmaz...
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü