"Birtakım siyasi işlerle veya birtakım batıl cereyanlarla ve fikirlerle uğraşmaya zamanımız yoktur. Ömrümüz kısadır, vaktimiz dardır." İzah eder misiniz?
Değerli Kardeşimiz;
"Evet, Risale-i Nur şakirtlerinin meşgul olduğu vazife, en muazzam olan mesail-i dünyeviyeden daha büyüktür. Siyasetle uğraşmaya vaktimiz yoktur. Yüz elimiz de olsa, ancak Nura kâfi gelir. Amerika, İngiliz kadar servetimiz de olsa, yine imanı kurtarmak dâvâsına hasredeceğiz. Hem birtakım siyasî işlerle veya birtakım bâtıl cereyanlarla ve fikirlerle uğraşmaya zamanımız yoktur. Ömrümüz kısadır, vaktimiz dardır." (Tarihçe-i Hayat, Isparta Hayatı)
Bu söz, Risale-i Nur’un hizmet anlayışının özeti gibidir. Yani: “Asıl mesele iman kurtarmaktır; diğer şeylerle oyalanacak vaktimiz yoktur.”
Bu sözde Bediüzzaman Hazretlerinden ders alan Üniversite Nur Talebelerinin hissiyatını çok net ortaya koyuyor:
Bizim vazifemiz iman ve Kur’an hizmetidir.
Siyaset, ideolojik kavgalar, batıl fikirlerle boğuşmak bizim yolumuz değil.
Çünkü:
Ömrümüz sınırlı,
Vakit dar,
Mücadele çok,
İnsanlar manevî açlık içinde.
Eğer bu kısa ömrü, boş fikrî tartışmalarda harcarsak, asıl hedefi ıskalarız. O yüzden Risale-i Nur’un yolunda: Siyaset değil, tebliğ vardır. Tartışma değil, ders ve dua vardır.
Bu asır inkâr ve şüphecilik asrıdır, Müslümanların büyük bir kısmı imansız kabre girme riski ile karşı karşıyalar. Böyle bir zeminde ve ortamda elbette en büyük mesele iman kurtarma meselesi olacaktır. Dünyanın en büyük meselesi bile bu iman kurtarma hizmeti yanında küçük ve önemsiz kalır.
Nur talebelerinin birinci asli vazifesi ise imana hizmet ederek insanların imanla kabre girmelerini sağlamaktır. Böyle büyük ve önemli bir vazife ortada iken Nur talebelerinin dünyanın çok adi ve pespaye işlerinden olan siyasetle, birtakım batıl cereyanlarla ve fikirlerle uğraşması akıl kârı olmadığı gibi tam bir cinayettir.
Nur talebelerinin yüz eli olsa; yüz elini de Nur ve iman hizmetine sarf etmeli; lüzumsuz, zararlı ve gereksiz siyaset ve dünya cereyanlarına kapılmamalıdır.
Sözün Özü:
Bediüzzaman Hazretleri bu sözüyle özellikle:
Menfi siyasetle uğraşanları,
Materyalist, inkârcı cereyanlara takılıp zaman kaybedenleri,
Ve hatta faydasız ilmî tartışmalara gömülenleri ikaz etmektedir.
Bu yaklaşım Risale-i Nur’un temel düsturudur: Zira bu zamanın en büyük farz vazifesi, imanı kurtarmaktır. Bizim vazifemiz, i’la-yı kelimetullah’tır; siyaset değil.
İlave bilgi için tıklayınız:
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü