"Bütün bağındaki yetiştirdiğin, çiçekli olsun, meyveli olsun, her nebatın, her ağacın tesbihatından, güzel bir niyetle, bir hisse alıyorsun." Birinci ve İkinci Maden'i izah eder misiniz?
Değerli Kardeşimiz;
"Birinci Maden: Bütün bağındaki yetiştirdiğin, çiçekli olsun, meyveli olsun, her nebatın, her ağacın tesbihatından, güzel bir niyetle, bir hisse alıyorsun."(1)
Farz olan beş vakit namazını kılan bir çiftçi, ekip biçtiği bütün mahsulatın yapmış olduğu tesbih ve zikirlerden hisse alır ve sevap kazanır. Ayetlerde de ifade edildiği gibi, canlı cansız her şey, Allah’ı tesbih etmektedir.
"Göklerde ve yerde bulunan her şey Allah'ı tesbih etmiştir. O, Aziz'dir, Hakîm'dir."(Hadîd, 57/1)
"Yedi gök, arz ve bunların içinde bulunanlar, onu tesbih ederler. Onu övgü ile tesbih etmeyen hiçbir şey yoktur, ama siz onların tesbihlerini anlamazsınız. O, Halîm'dir, çok bağışlayandır." (İsrâ, 17/44)
İşte insanın, canlı veya cansız mahlûkatın yapmış olduğu tesbihatından hisse alması, beş vakit namazı kılmasına bağlanmıştır.
"İkinci Maden: Hem bu bağdan çıkan mahsulâttan kim yese -hayvan olsun, insan olsun, inek olsun, sinek olsun, müşteri olsun, hırsız olsun- sana bir sadaka hükmüne geçer. Fakat o şartla ki, sen Rezzâk-ı Hakikî namına ve izni dairesinde tasarruf etsen ve onun malını onun mahlukatına veren bir tevziat memuru nazarıyla kendine baksan..."(2)
İkinci madende ise, insanın ürettiği şeyden kim istifade ederse etsin, onlar sadaka hükmüne geçiyor ve sahibinin sevap hanesine yazılıyor. Yalnız bu da yine farz olan beş vakit namazı kılmasına bağlanmıştır.
Dipnotlar:
1) bk. Sözler, Yirmi Birinci Söz,
2) bk. age.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü
Yorumlar
Tamam, bahçesinden sevap hissesi alması 5 VAKİT NAMAZINI kılması şartına bağlanmış. Fakat baktığı ağaçlardan, meyvelerden kendi yemese ya da satmasa da başkalarına verse o zaman sadaka sevabı almasını anlarım, ama dünyada zaten menfaat sağlıyor bu adam, ya yiyerek ya da satarak. Yani alacağını alıyor. Daha bir de niçin "sen namaz kılıyorsun" diye sevap yazılıyor ki? Allah'ın işine -HAŞA- karışıyor değilim, meselenin hikmeti açık değil, akla mantığa uygun gelmiyor, onun için soruyorum. Ve inanın ben bunu kime söylesem "ne alaka?" der, benim alakasını kuramadığım gibi. Yani 2 kere ücret vermek niye?
Allah sevap vermek istediği zaman her şey bir bahane olur. Bu da Onun sonsuz merhamet ve cömertliğini gösteriyor.
Selamün aleyküm hadiste " Müslüman biri ağaç diker veya ekin ekerse..."diye başlıyor. Namaz kılması esas alınmamış hadiste. Üstat neye dayanarak namaz kılma şartını koşmuş anlayamadım. Bir Müslüman namaz kılmadan da bu sevaba niçin nail olamıyor acaba?
Üstad namaz kılmayanın diğer ibadetleri kabul olmaz diye bir şey söylemiyor. Sadece namaz kılanın mübah diğer işleri sevaba dönüşür diyor. Bu durumda iyilik ve ibadet niyeti ile ağaç diken birisi namaz kılmıyor olsa da o ibadeti kazanır.
Muaz Hocam bu sayfanın son cimlesinde diyorsunuz ki :
İkinci madende ise, insanın ürettiği şeyden kim istifade ederse etsin, onlar sadaka hükmüne geçiyor ve sahibinin sevap hanesine yazılıyor. Yalnız bu da yine farz olan beş vakit namazı kılmasına bağlanmıştır.
Bir de Ustad çiftçiye "Ektiğin şeylerin tesbihatindan kendine ahiret azığı edinmiş" olursun diyor.
bağı olan birine sohbeti ettiği için ondan örnek veriyor. Ben esnafım salça satıyorum veya bir market işletiyorum. Tesbihat sevabi nasıl olacak???