Demokratik Açılımda Nur Talebelerinin Vazifesi Ne ve Nasıl Olmalıdır?
Değerli Kardeşimiz;
Bütün günahların ve zulümlerin temelinde; ya imansızlık ya da imanın zayıf olması vardır. Öyle ise imanın tahkiki ve sağlam bir şekle çevrilmesi yolunda yapılan hizmetler temel ve esastır, bunun terki doğru olmaz.
İmana hizmet eden birisi, zaten iman temelinde duran ahlak ve ibadete de dolaylı olarak hizmet edip katkı sağlamış oluyor. İman bu toplumda hakikati ile kökleşirse, ortada böyle çirkin haksızlıklar ve zulümler kalmaz.
İnsanların birbirinin kimliğini, hak ve hukuklarını, hürmet ve saygınlıklarını inkar etmesi, imansızlıktan veya imandaki zaaftan geliyor. İman temeli sağlama alınmadan, bu hastalıkların tedavisi mümkün görünmüyor.
Müslüman bir toplum katiyen haram olan ırkçılığa prim verip bunu savunuyor ise, sorunun iman merkezli olduğu çok açık bir şekilde anlaşılır. Öyle ise bizim bu zamanda ve bu toplumda en büyük vazifemiz; önce kendimizin tahkiki imanı elde etmesi, sonra da bir başkasına vesile olmasıdır.
Ama bunun dışında ırkçılık ve buna benzer yanlışlıklar hakkında, fikrimizi açıkça ilan edip elimizden geldiği kadar kardeşlik bağlarının kuvvetlenmesine hizmet etmeliyiz. Yani bir Nur talebesi, açıkça imana ve kardeşliğe hizmet edecek projelere destek vermelidir, bunun hizmetimiz açısından bir sakıncası yoktur. Müslüman kavimleri arasındaki kardeşlik ve kopmaz bağ; imanın bir meyvesi, bir neticesi olmasından dolayı, bu manaya hizmet etmek bir nevi imana hizmet etmek yerine geçer kanaatindeyiz.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü
Yorumlar