"Denizlerde vukua gelen med ve cezir gibi, evliya arasında da bast-ı zaman, tayy-ı mekân meselesi şöhret bulmuştur." cümlesini açıklar mısınız, med-cezir ile bast-ı zaman ve tayy-ı mekan arasında nasıl bir ilişki olabilir?
Değerli Kardeşimiz;
"İ'lem eyyühe'l-aziz! Denizlerde vukua gelen med ve cezir gibi, evliya arasında da bast-ı zaman, tayy-ı mekân meselesi şöhret bulmuştur. Ezcümle: Kitab-ı Yuvâkit'in rivayetine göre, İmam-ı Şa'rânî bir günde iki buçuk defa kocaman Fütuhat-ı Mekkiye namındaki büyük mecmuayı mütalâa etmiştir. Bu gibi vukuat istiğrabla inkâr edilmesin. Zira bu gibi garip meseleleri tasdike yaklaştıran misaller pek çoktur. Meselâ, rüyada bir saat zarfında bir senenin geçtiğini ve pek çok işler görüldüğünü görüyorsun. Eğer o saatte o işlere bedel Kur'ân okumuş olsaydın, birkaç hatim okumuş olurdun. Bu hâlet evliya için hâlet-i yakazada inkişaf eder. Zaman inbisat eder. Mesele ruhun dairesine yaklaşır. Ruh zaten zamanla mukayyed değildir. Ruhu cismâniyetine galip olan evliyanın işleri, fiilleri, sür'at-i ruh mizanıyla cereyan eder."(1)
Med ve cezir herkes tarafından bilinen ve vuku üzerinde ittifak edilen bir deniz hadisedir. Aynı şekilde bast-ı zaman ve tayy-ı mekan da evliyalar arasında çokça vukua gelen ve üzerinde ittifak edilen bir keramet şeklidir. Burada med ve cezir ile tayy-ı mekan ve bast-ı zaman arasında doğrudan bir ilişki kurulmuyor, her ikisinin de vuku bulma açısından sağlam ve şöhretli olduğu ifade ediliyor.
Med ceziri vuku açısından inkar etmek nasıl mümkün ve kabil değilse, tayy-ı mekan bast-ı zaman kerametini de inkar etmek mümkün ve kabil değildir.
(1) bk. Mesnevî-i Nuriye, Şemme.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü
Yorumlar